13 Eylül 2010 Pazartesi

SAFRAN BİTKİSİ ETKİ VE KULLANIM ALANLARI

Bir gramı kendi ağırlığının 100.000 katı sıvıyı renklendirebilen zâferân,
bileşimindeki maddelerle doğal bir koku ve renk verici olarak gıda, boya, tekstil ve ıtriyat
sanayisinde kullanılmaktadır. Türk mutfak kültürünün de en eski baharatlarından biridir.
Osmanlı döneminden beri zerde, aşure, lokum vb. tatlıların malzemeleri arasındadır.
Zâferânın en köklü kullanım alanlarından biri de tıptır. Eski tıbba göre sıcak/kuru
bitkilerdendir ve tarçın gibi o da yumuşaklığı sebebiyle farklı pek çok rahatsızlığa iyi gelir.
Vücuda zindelik ve ferahlık verir. Uykuyu düzenler, sinir sistemini yatıştırır/uyarır, hafakanı
önler ve neşelendirir. Yelleri dağıtır, kalp çarpıntılarını giderir. Ter ve idrar atımını
hızlandırarak zayıflatır. İştah kesici ve mîdevîdir. Hazmı kolaylaştırıcı ve kas gevşeticidir.
Tıkanıklıkları açar, kaşıntıyı keser, astım ve öksürüğü tedavi eder. Kulak ağrısını geçirir;
çiğnendiğinde diş etlerini, sürme gibi sürüldüğünde gözleri kuvvetlendirir. Fazla miktarlarda
alınırsa baş ağrısına, şarapla birlikte içilirse baygınlığa sebep olur. Koklansa dahi erkeklerde
afrodizyak özelliği gösterir. Kadınlarda ise bilinen en eski adet söktürücü, düzenleyici ve ağrı
gidericilerden biridir. Frengi ilaçlarının terkibinde muhakkak bulundurulur. Modern tıpta
uygun görülmemekle birlikte eskiden hamileliklerde de yaygınca kullanılır. Belli oranlarda
içilen zâferân doğumun vaktinde gerçekleşmesine, hamile kadının boynuna asılan zâferân
macunu da kolaylıkla doğurmasına yardımcı olur. Toz veya macun halinde ya da
sulandırılmış şekilde alınan zâferân, kimi zaman da acı badem yağı, kereviz suyu, papatya
tozu, güherçile, pelin, bal vb. ile birlikte ilaç terkiplerine katılır. 16. yüzyılın hekim
şairlerinden Nidâî, Dürr-i Manzûm adlı tıp eserinde devâ-i misk mâcûnu, hükemâ helvası,
kabız-ishal ilaçları ve tiryâk hazırlanırken kullanılacak bitkiler arasında zâferânı da sayar.

Etiketler:

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa