7 Haziran 2012 Perşembe

Ayhan Ercan Zayıflama Çayı Hazırlanışı

Show tv'de Saba Tümer'in sunduğu Saba Tümer ile bugün Aktarlar Derneği  Başkanı Ayhan Ercan 9 hayat zayıflama çayının hazırlanışı  hakkında bilgiler verdi.

Daha önce verdiği zayıflama çayı'nda bulunan Barut Ağacı Kabuğunun İç taraflarının kırmızı kırmızı olduğunu  mutlaka bu bitkiyi dikkatli seçilmesini söyledi.


1-Yeşil Çay 2 ölçek.
2-Biberiye 1 ölçek
3-Mate 1 ölçek (İştah kapayan bitki bu)
4-Kekik  1 Ölçek (Bilye veya top kekekik olarakta bilinir, tansiyonu düzenlediği için karışımda)
5-Cinnema 1 ölçek (Hindistanda Yetişen bir sarmaşık türü  bu bitkiyi ağzınızda çiğnediğinizde 2 saat boyunca şekerden tat almıyacaksınız)
6-Barut Ağacı Kabuğu(1-2 kabuk ufalayarak)
7-Sinirli ot 1 ölçek
8-Funda yapragı 1 ölçek
9-Çoban çökerten 1 ölçek

Barut Ağacı Kabuğu ve diğer bitkilerin resimleri için tıklayın

Etiketler: , , ,

Ayhan Ercan Bronzlaştırıcı Güneş Bakım Yağı

Show tv'de Saba Tümer'in sunduğu Saba Tümer ile bugün programında Aktarlar Derneği Başkanı Ayhan Ercan  Bronzlaştırıcı  Güneş lekelerinin oluşmasını önleyici Güneş Bakım Yağı tarifi verdi.

Malzemeler

1-Şeftali yağı yoksa Hindiztancevizi yağı 50 ml
2-Karite Yağı (Shea Butter)yoksa Kakao yağı 50 ml
3-Aloa Vera Yağı  20 ml
4-Kabak Çekirdeği yağı 20 ml
5-Buğday Yağı  20 ml
6-Jojoba yağı  20 ml
7-Çuha Çiçeği yağı  20 ml
8-Havuç yağı  20 ml
9-Safran 3 tel


Uygulanışı
Malzemeler karıştırılıp sürülüyor. İlk 3-4 gün muhakkak faktörlü ürünlerle birlike  kullanmak gerektiğini söyledi. Ayhan Ercan eğer kendiniz doğal faktör eklemek isterseniz %20 -%25 civarında karışıma beyaz kil ekleyerek 30-35 civarı bir faktör koruması sağlayabileceğimizi söyledi.


Önemli bir nokta Hindistan Cevizi yağının  katı halde olanlardan olması gerektiği. Ayhan Ercan Shea Butter yağı ayrıca dirsek ve topuk çatlaklarını 1 günde yok ettiğini söyledi.Çuha Çiçeği yağının  karışıma konulmasının nedeni alerjik reaksiyonlara karşı önlem amaçlı olduğunu söyledi.

Etiketler: ,

Ayhan Ercan Bitkisel Botoks Kremi

Show tv'de Saba Tümer'in sunduğu Saba Tümer ile bugün programında  Aktarlar Derneği Başkanı Ayhan Ercan evlerimizdeki bitkisel kremlerin Botox Kremine çevrilebileceğini söyledi. Jamboo Tohumunu alıp evimizde jamboo bitkisini yetiştirdikten sonra(programa kedisinin yetiştirdiği 1 saksı Jamboo bitkisiyle katıldı) 4-5 adet yaprağını bitkisel kremle birlikte blender da çekiyoruz. Günde iki defa krem kırışıklık olan bölgelere sürülüyor. Kremin buzdolabında muhafaza edilmesi gerekiyor.

Etiketler: ,

6 Haziran 2012 Çarşamba

Muhteşem Saçlar İçin 6 Altın Kural


Kural 1: 
Saç sadece kökünden beslenir. Saçlarımız için gerekli olan
besin maddeleri, saçlarımıza, sadece kan yoluyla ulaşabilir.
Yeterli protein, demir, çinko, biotin ve folik asit içeren
beslenme şekli ve saç tipine uygun ürün kullanımı, saçlarımız
için çok önemlidir.

Kural 2: 
Saç boyası, renk açıcılar ve köpük gibi kimyasal maddelerin
günümüzde çok sık kullanılıyor. Bu maddeler doğru
kullanıldığında, nadiren saçlara zarar verir. Çok sık ve uzun
süreli uygulamalar, saçların zaman içinde zayıflamasına ve
kırılmalara sebep olur.

Kural 3: 
Yumuşak havlu ile nemi alınmış saç, düşük ayarlı kurutma
makineleri ile kurutulmalıdır.

Kural 4: 
Kaba ve sert fırçalama, saçların çabuk yıpranmasına ve mat
görünmesine neden olmaktadır.

Kural 5: 
Sıkı toplanmış saçlar, atkuyruğu, topuz ve örgü saç köklerini
zayıflatır. Özellikle alnın yan kısmındaki saç dökülmelerinin
sebebi saçların sıkı ve gergin toplanmasıdır.

Kural 6: 
Dengeli beslenme saç sağlığında çok önemli bir rol
oynamaktadır. Protein açısından yetersiz diyetler, saç köklerini
dinlenme dönemine sokarak, proteinden tasarruf etme yoluna
gider. Bu ağır diyetleri takiben 2–3 ay içinde yaygın saç
dökülmesi görülebilir.

Etiketler:

Yanlış Bilinen 10 Diyet Efsanesi

Efsane 1: Şeker, şeker hastalığına yol açar… 
Eğer şeker hastasıysanız günlük şeker ve karbonhidrat tüketiminize ayrı bir özen göstermeniz gerektiği doğru, fakat şeker tüketiminin şeker hastalığına yol açtığı yanlış. Şeker hastalığının ortaya çıkmasında başlıca faktörler; aşırı kilo, aşırı kalori alımı ve hareketsiz bir yaşaEfsane 1: Şeker, şeker hastalığına yol açar…
Eğer  şeker hastasıysanız günlük  şeker ve karbonhidrat tüketiminize ayrı bir özen
göstermeniz gerektiği doğru, fakat  şeker tüketiminin  şeker hastalığına yol açtığı
yanlış. Şeker hastalığının ortaya çıkmasında başlıca faktörler; aşırı kilo, aşırı kalori
alımı ve hareketsiz bir yaşam tarzıdır. Doğru miktarda tüketilen şeker sağlıklı kişilerde
şeker hastalığına yol açacak bir sebep değildir.

Efsane 2: Bütün yağlar kötüdür…
Bütün yağlar kötü değildir. Hatta vücudumuzun düzgün çalışması için yağlara
gereksinimi vardır. Yağlar, hücrelerin yapılarında yer almalarının yanı sıra, sinir iletimi
için de son derece önemlidirler. Yağların kötülük dereceleri yağ çeşidine ve tüketim
miktarına göre değişir. Katı yağlar sağlık açısından risk oluşturur. Aşırı yağ tüketimi
ise kilo almaya, kalp hastalıklarına, bazı kanser türlerinin ortaya çıkmasına neden
olabilir.
Efsane 3: Kahverengi şeker, beyaz şekerden iyidir…
Beyaz şeker boş enerji kaynağından öte olmaya gidemezken, kahverengi şekerin az
miktarda da olsa bazı mineralleri içerdiği doğrudur. Fakat kahverengi  şeker
tüketiminin de aşırı olması beyaz şeker tüketiminin aşırı olması ile aynı sonuca yani
kilo almaya yol açar.

Efsane 4: Kahverengi yumurta beyaz yumurtaya göre daha besleyicidir…
Yaygın bilinenin aksine yumurta kabuğunun rengi yumurtanın besleyici değerini
göstermez. Beyaz kabuklu yumurta ile kahverengi kabuklu yumurta besleyici değer
açısından eşittir.

Efsane 5: Kan kolesterolünü düşürmek için yumurta yememek gerekir…
Bir adet yumurtanın 225 miligram kolesterol içerdiği doğrudur. Fakat yumurta aynı
zamanda kan kolesterol seviyesini olumlu etkileyen doymamış yağlardan da
zengindir. Yapılan bilimsel çalışmalar yumurta tüketmenin kan kolesterol değerlerini
olumsuz etkilemediğini ortaya koymuştur.

Efsane 6: Zayıflamak için karbonhidrat tüketmemek gerekir…
Düşük karbonhidrat diyetlerinin kilo vermenin tek yolu olduğu düşünülür. Aslında
düşük karbonhidrat diyetlerinin kilo kaybında etkili olmasının nedeni aynı zamanda
düşük kalorili olmasıdır. Yani etkisi düşük kalorili herhangi bir diyet ile aynıdır.


Efsane 7: Kuruyemişler kilo yapar…
Kuruyemişlerin bol kalori içerdiği doğru... Fakat aşırı tüketilmediğinde zarardan çok
yarar sağlıyorlar. Hatta bademin zayıflamaya yardımcı bir besin olduğu bilimsel
olarak kanıtlanmış durumda…Günde 1 avuç kuruyemiş tüketmek posa alımınızı
arttırmanızın yanı sıra E vitamini ve magnezyum da almanıza yardımcı olacaktır.

Efsane 8: Gebe, iki kişilik yemek yemelidir…
Enerji ihtiyacı gebelik döneminde artar. Fakat bu durum gebenin sınırsızca yemesi
anlamına gelmez. Gebenin gereğinden fazla enerji alarak gereksiz kilo alması
bebeğin sağlığını olumsuz etkiler.

Efsane 9: Öğün atlayarak zayıflanır…
Tam tersine… Öğün atlanarak  şişmanlanır. Kişi her öğün atlayışında
metabolizmasını biraz daha yavaşlatır bu nedenle yağ deposunu yavaş yavaş arttırır.
Ayrıca öğün atlamak bir sonraki öğünde aşırı besin tüketimine neden olabileceğinden
ötürü günlük enerji alımını arttırabilir.

Efsane 10: Keten tohumu her zaman için iyidir…
Keten tohumu, bitkisel omega-3 kaynağı olduğundan ötürü yararlı bir tohum olarak
kabul edilebilir. Fakat aşırı miktarda keten tohumu tüketimi kişi az sıvı tüketiyorsa
barsak tıkanmalarına yol açabilir. Ayrıca keten tohumunu gün  ışığında saklamak
yararlı yağ içeriğini azaltacağından ötürü, keten tohumunu herhangi bir tohum
olmanın ötesine götüremez

Etiketler:

Her mevsim Formunuzu Korumak İçin Püf Noktaları


Her mevsimin sorunu olan ağırlık artışı, beraberinde zayıflama
çabasını getirmektedir. Yanlış yapılan diyet uygulamaları; hem
vücuda zarar verirken hem de kalıcı çözümler yaratmaması
nedeniyle sık sık diyet yapma eyleminin tekrar edilmesine zemin
hazırlamaktadır. Sağlıklı zayıflama ancak; bir hekim
muayenesinin ardından, bir diyetisyen eşliğinde olur. Basit
olarak sağlıklı zayıflamanın püf noktaları ise şöyledir:


• Öğün alışkanlıklarınıza dikkat edin. Mutlaka 3 ana öğün ve en az 1 ara öğün olmak
koşuluyla günde 4 öğün yemek yemeğe çalışın. Yiyecekleri gün içinde 4-6 öğüne
bölmek hem bir sonraki öğündeki çok yeme arzunuzu engeller hem de vücut
yağını daha kolay yakma şansını yakalarsınız.

• Light ürünler dediğimiz diyet ürünlerinden mümkün olduğunca dikkatli kullanın.
Light ürün enerjisiz ürün demek değildir. Soslu, mayonezli salatalardan uzaklaşın.
Fırında, buharda ve haşlayarak pişirdiğiniz yiyecekler iyi seçenekler olacaktır.

• Doygunluk hissettiğiniz anda yemeği bırakın. Yemek öncesinde bol miktarda salata
tüketirseniz, daha sonra yiyeceğiniz az porsiyondaki ana yemek sizin doyum
sağlamanıza yetecektir.

• Bir yemekten diğerine geçerken kendinize zaman tanıyın. Her yeni yemeğe
başlamadan önce 10-15 dakika kendinizi dinlendirin. Masadakilerle sohbet edin.
Öğünleriniz arası en az 4-5 saat ara bırakın.

• Fiziksel aktivite olmadan formda ve sağlıklı olmak çok fazla mümkün değildir. Her
gün en az 30-45 dakika fiziksel aktivite yapın. Aktivite olarak orta tempolu
yürüyüşü tercih edin. Mümkünse açık havada yürümeye gayret edin.

• Sosyal ortamlarda ikram edilenleri bitirmek zorunluluğu hissetmeyin. Yeme
konusunda ne kadar kontrolü elinde bulundurursanız kilo vermeniz o kadar rahat
olacaktır.
• Diyetisyeninizin size vereceği beslenme programına uyun. Ben bu verilenleri zaten
yemiyorum gibi kendinizi kandırma cümlelerinden vazgeçin. Herhangi bir sağlık
sorununuz yoksa yemeden ağırlık kazanmanız mümkün değildir.
• Sıvı alımınızı göz ardı etmeyin. En az 6 su bardağı su için. Su dışında daha çok
ıhlamur tarzı bitkisel çayları tercih edin.

• Bahar ve yaz aylarının sunduğu bol sebze ve meyve çeşitlerinden tüketmeye özen
gösterin. Haftada en az bir kez balık yemeğe gayret edin. Arada ceviz, fındık, kuru
incir ve kuru kayısı gibi besinleri tüketin.

• Kızartma ve cipslerden uzak durun. Patates kızartmasından vazgeçemeyenler size
oldukça pratik ve sağlıklı önerim var. Parmak dondurulmuş patatesleri folyo ile
tepsiye dizin ve sıcak fırında kızarana kadar fırınlayın. Yemeklerinizin yanına
ekleyin. Tadı patates kızartmasından daha lezzetli olduğunu göreceksiniz.

• Enerjimizi arttıran ve metabolizmamızı düzenleyen her besin grubuna ait besinleri
tüketmeye özen gösterin.

• Besinleri seçerken önerilerimi mutlaka uygulayın. Sadece porsiyon miktarını
ayarlama ve sağlıklı   besin seçimi ile her mevsim formda olabilirsiniz.

Etiketler:

Diyetiniz İstediğiniz Sonucu Vermiyorsa…


Uzun zamandır diyet yapıyor fakat bir türlü istediğiniz sonuçlara ulaşamıyorsanız
diyetle ilgili bazı uygulamalarda hata yapıyor olabilirsiniz. Diyet yaparken istenilen sonuca
ulaşılamamasının belirli nedenleri vardır ki bunların başında düşündüğünüzden daha fazla
kalori almanız gelir.
Porsiyon ölçülerinin tam olarak belirlenememesi en sık yapılan hatadır. Ülkemizde
yurtdışında kullanılan bazı standart ölçü birimlerinin olmaması ve besinlerin boyutlarının
standartlaştırılmamış olması bu sorunlara neden olur. Diyet listenizde yer alan bir
porsiyon meyve ile sizin tükettiğiniz meyve arasında veya kaşık ölçülerinde olan farklar
diyetin kalorisine yansır bu durumda kilo verilememesine neden olabilir. Bu sorunu
önlemenin en kestirme yolu besinleri tartarak yaklaşık ağırlıkları konusunda fikir sahibi
olmaktır. İlk birkaç gün bu uygulama canınızı sıksa da, zaman geçtikçe besin porsiyonları
hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğunuzu göreceksiniz.
İkinci hata ise miktarların küçük olduğunu ve diyetinizi etkilemeyeceğini
düşünmektir. Salatanıza fazladan eklediğiniz bir tatlı kaşığı yağın bedeli 90,
dondurmanızın üzerine aldığınız bir kaşık çikolata sosunun bedeli 40–60, sandviçinizin
içerisine fazladan eklediğiniz bir parça ızgara etin bedeli 70 kaloridir. Gün boyunca az
miktarlarda listenizde olmayan besinlerden tüketmek haftanın sonunda size pahalıya mal
olabilir.
Öğün atlamak ve vaktim yok diye gerçek bir öğün yerine düşük kalorili besinler
atıştırmakta diyette başarısız olmanıza neden olabilir. Kahvaltıyı bisküviler ile geçiştirmek
yerine tam buğday ekmeğinden bir tost yemek daha sağlıklı bir çözümdür.
İçeceklerin kalorisi olmadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Tatlandırıcı
kullanılmış hazır içeceklerin ve aromasız sodaların dışında bütün yapay içecekler kalori
içerir ve gün boyunca üç kutu içecek size ekstradan 300 kalori ek getirir.
Diyette olduğunuzu söyleyip dışarıda iken hiçbir besini satın almıyorsanız fakat
arkadaşlarınızdan “tadımlık” besinler aşırıyorsanız diyette başarısız olabilirsiniz. Ne olacak
bir parça kek, pizzasının ucundan koparmıştım ama, içeceğinden bir yudum aldım gibi
cümlelerin sayısı arttıkça sizinde günlük besinlerle aldığınız enerji miktarı artar. Yapılan
bazı çalışmalar arkadaşlardan aşırmaları kestiğinizde günlük enerji alımınızın %5–10
azalacağını göstermiştir.

DİYETTE SERBEST OLMAYAN SERBESTLER


Diyet yaparken herkes bazı besinlerin ve içeceklerin serbest olduğunu düşünür. Bu
besinler ve içecekler arasında çiğ sebzeler, çay, kahve, diyet içecekler, bitki çayları ve
maden suyu ve sodaları yer alır. Fakat her besinin ve içeceğin bir tüketim sınırı olduğu
bilinmelidir. Yukarıda adı geçen besin ve içecekler kilo vermenizi engellemese de bazı
farklı sonuçlara neden olabilir.
Çay ve kahve: Aşırı tüketildiklerinde kafein içerikleri nedeni ile vücuttan su atılımını
arttırırlar ve dolaşımda yarattıkları bozukluklar nedeni ile selülit oluşumuna destek
olurlar.
Diyet içecekler: Bu içeceklerde kafein içerikleri nedeni ile aynı etkileri gösterir. Ayrıca
içerdikleri tatlandırıcı türüne göre tüketimde aşılmaması gereken miktarlar vardır. Ayrıntılı
bilgiyi bir diyetisyene danışabilirsiniz.
Bitki çayları: Karışık bitki çaylarının idrar yapıcı (diüretik) etkileri oldukça fazladır.
Günde 2 poşetten fazla tüketilmeleri vücutta su dengesini bozar.
Maden suyu ve sodaları: Mineraller açısından zengin olmaları zayıflama diyetleri
açısından   bir   avantaj   olarak   kabul   edilse   de ,   maden   suyu   ve   sodaları  yüksek   oranda
sodyum içerir. Bu nedenle yüksek tansiyon hastalarının uzak durması gereken bir içecek
türüdür.
Çiğ sebzeler: Zayıflama diyetlerinin en popüler atıştırmalıkları çiğ sebzelerdir. Çünkü
istenilen miktarda tüketilebilirler. Yüksek posa ve su içerikleri ile sınırsız tüketimi
mümkün olmasa da, tüketim miktarları konusunda gene de tedbirli olmakta fayda vardır.
100 gram domates 22 kalori iken, 1 kg tükettiğinizde 220 kalori almış olursunuz.

Beslenme Stratejiniz, TUTAR’LI olsun!

Etiketler:

Cilt Bakımı İçin Püf Noktaları


Kozmetik ürünlerini nasıl saklayacaksınız!!!

Güzellik malzemeleri kadınların vazgeçilmezleri arasında yer alır. Ancak çoğu zaman bunlar tamamen bitmeden atılır. Oysa, yapacağınız birkaç kurnazlıkla rujunuzu bitene kadar kullanabilir ya da maskaranızı kurumaktan kurtarabilirsiniz.

Bakım kremlerini buzdolabında saklayın

Bakım kremlerinin üzerlerinde son kullanma tarihi belirtilmemişse en fazla 30 ay saklanabilir. Peki bu süre içinde kreminizin bozulmasını nasıl önlersiniz? Çok basit; kreminizi buzdolabına koyarak.

Maskaranızın kurumasını nasıl önlersiniz?

Kurumaya başlayan maskaralar için, maskaranın fırçasına birkaç damla ılık su dökün ya da hint yağı damlatın. Böylece maskaranızın ömrünü uzatabilirsiniz.

Rujunuzu fırçayla sürün

Rujunuzu fırçayla kullanırsanız hem daha iyi sonuç elde edebilirsiniz hem de rujunuzu sonuna kadar kullanabilirsiniz.

Ojenizi sulandırın

Kuruyan oje şişelerinin içine birkaç damla koruyucu damlatarak ojeyi sulandırabilirsiniz. Böylece oje hem sulanmış, hem de güzel bir parlaklık kazanmış oluyor.

Kalemlerinizi buzdolabına koyun

Göz ya da dudak kalemleri, uçları açılırken ziyan edilir. Kırılmaması ve bulaşmaması için kaleminizi önce yarım saat kadar buzdolabında soğutun. Uç sertleştiğinden daha kolay açılacak ve hiç ziyan olmayacaktır.

Kendi toniğinizi kendiniz yapın
Bir çay bardağı suyun içine iki damla lavanta esansı damlatın. Bir süre buzdolabında soğutun. Ardından bir tutam pamukla yüzünüze sürün. Cildinizdeki canlanmayı hemen göreceksiniz.

Evde kolay manikür
Tırnaklarınızı ve etlerinizi yumuşatmak için ellerinizi bir süre sabunlu suda bekletin. Yumuşayan etleri, keskin bir makas yardımı ile fazla derine inmeden kesin. Eğer bu işlem size zor geliyorsa etlerinizi tırnak diplerine bir havlu yardımıyla itin.

Gözlerinizi hafifletin!
İki çay kaşığı küçük doğranmış salatalığı, 1 çay kaşığı süt tozu ile karıştırın. Göz çevrenize ve göz kapağınıza sürün. 10 dakika bekleyip yıkayın. Gözlerinizdeki ağırlığın uçup gittiğini hissedeceksiniz.

Ojelerin çabuk kuruması için
Yapmanız gereken tek şey, ojeyi sürdükten sonra buzlu suda birkaç dakika bekletmek. Ne kadar çabuk kuruduğuna inanamayacaksınız. Ancak küçük bir ayrıntı var. Bu işlem ojenin tırnağınızdaki ömrünü kısaltır.

Yüzünüz dinlenmiş görünsün
Yüzünüzün dinlenmiş görünmesini isitiyorsanız, önce sıcak hemen ardından soğuk suyla yıkayın. Bu işlem kan dolaşımını hızlandıracağı gibi kaslarınız da harekete geçirecektir.

Omuzlarınız tutulduysa
Vücudunuza çok ince tabaka halinde vücut yağı sürün. Ardından sıcak suyla ıslattığınız havluyu tutulan bölgeye koyup duşa girin. Havlu, yağın iyice derinin içine girmesini sağlayacağından teniniz yumuşayacak ve kaslarınız gevşeyecektir.

Göz halkalarına karşı
Gözaltında oluşan keseleri ve renk değişikliklerini, buzlu suya batırılan pamuk parçalarını gözünüzün üzerinde ve çevresinde gezdirerek geçici olarak ortadan kaldırabilirsiniz

Etiketler:

Güzel ve Genç Görünen Bir Cilt İçin Cilt Bakımı Rutini


GÜZEL VE GENÇ GÖRÜNEN BİR CİLT İÇİN CİLT BAKIM RUTİNİNİZİ AKSATMAYIN


1-TEMİZLEME
Cilt bakım rutininin ilk adımı temizlemedir. Cildinizi makyaj ,yağ ve kirden arındırmak için her sabah ve akşam mutlaka temizleyiniz.Cilt tipinize uygun bir temizleyici kullandığınızda cildinizin doğal nemini koruyabilirsiniz.

2-TONİKLEME
Tonik ,  temizlemenin ardından ciltte kalan yağ ve kirden cildi arındırır. Aynı zamanda dolaşımı hızlandırır ve cildi ferahlatır.Tonik ve sıkılaştırıcılar ,aynı etkiye sahiptirler , fakat etki düzeyleri farklıdır.Tonik normal ciltler için , sıkılaştırıcılar ise yağlı ciltler için kullanılmalıdır.

3-NEMLENDİRME
Nemlendiriciler ,  cildin doğal nem seviyesini korur ve cildin daha esnek olmasını sağlar.İnci çizgi ve kırışıklıkların oluşumunu geciktirir ve cildi çevresel faktörlere karşı korur.Ayrıca , bir çok nemlendirici cildi güneş ışınlarına karşı korumak için SPF içerir. Cilt tipiniz ne olursa olsun günde 2 kez cilt tipinize uygun bir nemlendirici kullanmalısınız.

3 Adımdan oluşan cilt bakım rutininden sonra , maskeler ile cildinize daha sağlıklı ve  güzel bir görünüm verebilirsiniz

YÜZ MASKELERİ
Çevre ve stresin etkisiyle cildimiz daha yaşlı ,  yorgun ve cansız görülebilir.yüz maskeleri düzenli olarak kullanıldığında , cildi ölü hücrelerden arındırarak cilde canlı ve sağlıklı bir görünüm verir. Farklı bir cilt tiplerine uygun maskeler cildinize uygun farklı çözümler sunar.İhtiyacınıza en uygun maskeyi seçin!!

DERİN TEMİZLEYİCİ:
Karma /Yağlı ciltler için  derinlemesine temizler, cildin kir ve yağ kalıntılarından arındırır .Cilt tonunu düzgünleştirir ve cildi canlandırır.

NEMLENDİRİCİ:
Normal /Kuru ciltler için cildi temizlerken aynı zamanda nemlendirir.

RAHATLATICI:
Yorgun ciltler için cilde enerji verir ve cildi toksinlerden arındırarak ve hücre yenilenmesini destekleyerek cildi canlandırır.

SIKILAŞTIRICI:
Olgun ciltler için sarkmış cildi toparlar, kolajen üretimini destekler ve yorgun görünümlü cildi rahatlatır.

ÖLÜ HÜCRELEREDEN ARINDIRICI:
Tüm cilt tipleri için   canlı ve pürüzsüz bir görünüm için cildi ölü hücrelerden arındırır.  Mikro-derbrazyon etkisi içeren ürünlerin kullanarak , cildinizin dokusunu yenileyebilir ve hücre yenilenmesini artırabilirsiniz.


Etiketler:

Yaşınız Göre Cilt Bakımı



Ergenlik Çağı ve 20'li Yaşlar
Ciltte yağlanmanın ve aknelerin görüldüğü yaşlardır. Etkili bir cilt bakımı ile ciltteki yağlanma
dengelenebilir ve cildin görünümü pürüzsüzleştirilebilir.
•  Sabah ve akşam cildinizi temizleyip, tonikleyiniz.
•  Yağlı ciltler için formüle edilmiş bir nemlendirici ile cildinizi nemlendiriniz.
•  Haftada bir ya da iki kez arındırıcı maske ile cildinizi derinlemesine temizleyiniz.
Bu sayede cildinizi ölü hücrelerden arındırabilir ve cildinizin canlı görünmesini sağlayabilirsiniz.

30’lu Yaşlar
Yağ üretiminin azalmaya ve ciltte kuruluğun görülmeye başladığı yaşlardır. Kuru cilt, ince çizgi
ve kırışıklıkların oluşumuna yatkındır. Bu nedenle bu yaşlarda cildin nem dengesini koruyacak,
cilt tipine uygun bir nemlendirici kullanılmalıdır.
•  Her sabah ve akşam, kremsi bir temizleyici ile cildinizi temizleyiniz. Alkol içermeyen ve cildi
kurutmayan bir tonik ile cilt bakımınıza devam ediniz.
•  Güneş koruması içeren bir gündüz nemlendiricisi kullanınız. Henüz göz kremi kullanmaya
başlamadıysanız, tam zamanı.
•  Besleyici ve yenileyici özelliği olan bir gece kremi tercih ediniz ve her gece yüz ve boyun bölgenize uygulayınız.

40 yaş ve üzeri
Cilt hassaslaşır, kuruluğu artar, sarkmaya başlar ve elastikiyetini kaybeder. İlerleyen yaşlarda
da güzel görünen bir cilde sahip olmak istiyorsanız, cildinizin ihtiyaçlarına cevap veren zengin
içerikli cilt bakım ürünleri kullanınız.
•  Cildinizi temizleyip, tonikledikten sonra, nemlendiriniz.
•  Mutlaka göz kremi ve gece kremi kullanınız. Haftada bir kez arındırıcı maske uygulayınız.
•  AHA, kolajen

Etiketler: , ,

Cilt Bakımı İçin Önce Cildinizi Tanıyın


Kuru Ciltler

Kuru cilt tipi, sadece olgun ciltlerde değil, her yaşta görülebilir. Strese ve çevresel faktörlere karşı daha hassastır. Çene, alın ve ağız çevresinde sık sık pullanma görülür. Özellikle yüz çevresine ince çizgi ve kırışıklıkların olduğu bölgelerde gerilme hissedilir. Genelde sivilce görülmez ve gözenekler saha sıkıdır.

Yağlı Ciltler

Yağlı cilt tipi, genellikle genç yaşlardan 30’lu yaşlara kadar görülmekle birlikte, yetişkinlerde de görülebilir. Cildin yağ üretimi fazla olduğundan cilt parlak, gözenekler geniştir, siyah nokta ve akne oluşumuna yatkındır.

 Karma Ciltler

Özellikle 20 ile 35 yaş arasında görülür. T-bölgesi olarak bilinen alın, burun ve çene bölgesinde yağlanma görülür. Akne ve siyah nokta oluşumuna yatkındır ve gözenekler genişlemiştir. Yanak kısmı ise kurumaya daha yatkındır.

Normal Ciltler

Normal cilt tipi tüm yaş gruplarında görülebilir. Normal cilt genellikle sağlıklı ve sıkı görünür. Hassas değildir. Genellikle akne görülmez, ağız ve çevresinde zaman zaman kuruma görülebilir.

Etiketler: ,

4 Haziran 2012 Pazartesi

Ayhan Ercan Osman Boşça ve zayıflama çayı açıklaması


Ayhan Ercan twitter hesabından Zayıflama çayını kullanarak 5 ayda 36 kilo zayıflayan Osman Boşça ve Zayıflama çayının kullanımı hakkında bilgiler paylaştı.

Ayhan Ercan
‏@ayhanercan


Sevgili Arkadaşlarım ve Takipçilerim
Geçtiğimiz hafta içi Show Tv de yayınlanan Show Clup ve Pazar Sürprizi isimli programlarda Osman Boşça isimli beyefendinin kilo vermesi ile ilgili yayınlanan röportaj sonucunda aşırı talep patlaması yaşanmış bazı bitkiler neredeyse bulunamaz hale gelmiştir. Bazı kötü niyetli ya da yeterinde bilgi sahibi olmayan kişilerin zor bulunan bu bitkiler cimnema ve barut ağacı kabuğu yerine sinameki ve tarçın satmaya çalıştıklarını tespit etmiş bulunmaktayım. Bu gibi nahoş olayların önüne geçmek ve siz tüketicileri korumak adına bu bitkilerin resimlerini aşşağıdaki kısa yolda bulunan fotoğraf albümü içerisinde yayınlıyorum. Bu tarifini verdiğim çayı kullanmak isteyen tüketicilerin öncelikle işini layığı ile yapan Aktar meslektaşlarıma başvurmaları, Kalite tereddütleri söz konusu olduğunda ise TABDER noktalarını tercih etmelerini tavsiye ederim. Osman Bey bu zayıflama yolculuğunda bahsi geçen çayı tüketmekle kalmayıp, öğün aralarında 5-6 tane Altınçilek meyvesi tüketmiş, Akşam yemeklerinde sadece salata tüketmiş, yaşamından şekeri çıkarmış ve günde yarım saatten az olmamak kaydıyla yürüyüş yapmıştır. Bitki çayı demlenerek hazırlanmalı, bir fincan için tepeleme bir tatlı kaşığı bitki karışımı kullanılmalı, ihtiyaç halinde limon kullanılmalı çay asla tatlandırılmamalıdır.Her zaman savunduğum fikirlerimde bir değişme olmamıştır. Kilo problemi olan kişilerin yaşam şekillerini muhakkak düzenlemeleri gerekliliği inancındayım. Kilo vermeye çalışan kişiler muhakkak egzersiz yapmalı, düzenli olarak tükettiği gıdaları bir miktarda olsa azaltmalı, şeker ve şekerli ürünlerden uzak durmalı ve bitki çaylarını destekleyici olarak tüketmelidir. Doğadaki Sağlık isimli kitabımda kilo kontrol bölümünden oldukça geniş yer verdiğim gibi kilo kontrol yöntemleri adına birçok uygulama ve kür mevcuttur. Tıpkı Osman Boşca’nın yaptığı gibi. Bahsi geçen bu çay günde 3-5 fincandan fazla tüketilmemeli, hamileler, emziren anneler ve yüksek tansiyon hastaları tarafından tüketilmemeli ve herhangi hastalık sahibi kişilerde ise hekimleri bilgisi dâhilinde tüketilmelidir. Uyarılarımı dikkate almanız ve bir ömür boyu sağlıklı günler geçirmeniz dileklerimle...

Ayhan Ercanı twitter'dan takip etmek için tıklayın

Etiketler: , , ,