10 Nisan 2012 Salı

Prof Dr. İbrahim Saraçoğlu "Bitkisel Kürler Rehberi" Kitabı

Yıllardır bitkilerin insan vücuduna etkisini araştıran Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, merakla beklenen 'Bitkisel Kürler Rehberi' kitabını nihayet tamamladı. Kitabıyla ilgili bugüne kadar ser verip sır vermeyen, ancak 'çınar yaprağının faydalarını öğrenince üzerine basamayacaksınız' şeklinde tiyolar veren Saraçoğlu'nu konuşturmayı başardık. Saraçoğlu'nun açıklamaları en çok kireçlenme sorunu çekenleri sevindirecek. Malumunuz ülkemizde orta yaşın üzerindeki pek çok kişi kireçlenmeye bağlı ağrılar çekiyor, dizlerini bükemiyor, merdiven çıkamıyor ve yürümekte zorlanıyor. 'Doğadaki hangi bitkide bunun şifasını bulurum?' diye yola çıkan Saraçoğlu, sürdürdüğü araştırma sonrası çınar yaprağının kireçlenmeyi tedavi edici etkisini ortaya çıkardı. Çınar yaprağının en ideal kullanım şekli suda kaynatıp içmek. Olgun ve tazesi tercih edilen yaprağın miktarı, suyunun ölçüsü ve ne kadar kaynatılacağı çok önemli. Önümüzdeki haftalarda çıkacak olan kitapta bütün bu bilgileri öğrenebileceğiz. Bu senenin hemen başında gerçekleşen bu keşif sebebiyle 2009 yılı çınar yaprağı yılı olacak.
Hatırlarsanız geçtiğimiz yılı da Saraçoğlu 'sarı soğan yılı' ilan etmişti. Çünkü geçen yıl içerisinde gelen birçok kadın hasta yumurtalık kistlerinden, yumurtalık kanserinden, miyomdan ve erken menopozdan şikâyetçi olmuş. Ünlü doktor, bu yüzden Allah'ın soğanı kadınlar için yarattığını düşünüyor. Ama soğanı öyle yemeklerin içine katarak ya da yanında tüketerek yemeyeceksiniz. Soğandan şifa bulmanın en etkili yolu tüm bitkilerde olduğu gibi suda kaynatma. Ancak burada da unutulmaması gereken önemli bir nokta bulunuyor. O da bitkileri kaynatma süresi. Mesela bir brokoliye 6 dakika kaynatma süresi verildiyse bu 7 dakikaya çıkmamalı. Aksi halde bitkiler yüzde 90 özelliklerini kaybedebilir. Karnabahar ülsere, havuç unutkanlığa, papatya sinüzite, kekik mide bulantısına karşı etkili. Ama mesela karnabaharı tuz, baharat, salça, kıyma ile pişirirseniz kimyası bozuluyor ve tedavi edici özelliği kayboluyor. Bütün bitkilerin amaca uygun kullanılması kür şeklinde kullanmakla mümkün. Ancak burada unutulmaması gereken çok önemli noktalar var. Başta da dediğimiz gibi bitkilerin miktarı, ne kadar su kullanılacağı ve kaç dakika kaynatılacağı çok önemli. Saraçoğlu'na göre bir de belirli zaman aralıklarıyla bunu yapmalı. Çünkü ancak o zaman önleyici ve tedavi edici gücünden faydalanılabilinir. Bu yeni kitapta ilk kez kronik yorgunluk, romatizma ve mantar hastalıklarına yönelik kürler bulunuyor. Özellikle eklem romatizmaları için önerilen kiraz sapı ve ısırgan muhteşem bir ikili oluşturuyor. Mantar için aynısafa bitkisi etkili. Bu bitkileri aktarlardan alırken raf ömürlerinin bir yılı geçmemiş olması gerekiyor. Aksi halde hiçbir faydası olmayabilir. Bitkilerin taze olduğunu anlamanın da püf noktaları var. Mesela kiraz sapı şayet bir yıllık raf ömrünü tamamlamamışsa kaynamış suya attığınızda kiremit rengini alır ama bir yıldan eski bir bitkiyse açık kahverengi bir görünüm oluşur.

Bitkiler bazı kronik hastalıkları ortadan kaldırabilir

Bugün eklem romatizması, kron hastalığı, parkinson, alzheimer, hipertansiyon, şeker gibi hastalıkların tedavisi tıpta mümkün değil. Yıllarca hatta ömrünüzün sonuna kadar ilaç kullanmanız lazım. Saraçoğlu'na göre, tıbbın bile çaresini bulamadığı ve kronikleşmiş pek çok hastalığın reçetesi doğada mevcut. Allah her derdin çaresini muhakkak vermiş. Ama bunu araştırıp bulmak gerekiyor. Doğada öyle bitkiler var ki bunları doğru kullanırsanız hem hastalıklardan korunursunuz hem de hasta olmanın önüne geçebilirsiniz. Yani hastalıklara karşı koruyucu bir silah olarak bitkileri kullanabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey hastalığınızı tedavi edecek bitkiyi bulup, doğru kullanım şekillerini öğrenerek kür şeklinde uygulamak. Allah herkesin derdine şifa versin.

Etiketler: ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa