Her Yaşta Sağlıklı ve Mutlu Yaşam
GENEL YAŞAM FELSEFESİ
• AMAÇ: Bir idealin , her alanda hedeflerin
Olmalı.
-Amaç yok ise sandal boşa kürek çeker.
-Hedeflerin hep standart sonuçlar üretiyorsa , yöntemlerini değiştirerek hedeflerine daha çabuk ulaşabilirsin.
ÇALIŞKAN OLMAK: Çok çalışan insan ışıldar. Çevresine enerji yayar. Günleri çabuk,dolu dolu geçer. Ömrü uzar.
• ÖRNEK ALMA: Başarılı insanları örnek alabilisen kendi içindeki gücü daha iyi ortaya çıkarabilirsin.
• İLGİLİ OLMA: İnsanlara, ailene,ülkene, çağa ilgili olduğunda enerji gücün artar.
• ŞİMDİDE OLMAK: Dün dünde kaldı cancağızım, şimdi yeni şeyler söylemek lazım.>
• Geçmişin acı olaylarına,anılarına odaklanmamalıyız. Gelecek ise kontrolümüzde değil.
• SADECE OLUMLUYA ODAKLAN: Negatif düşünce ve yargılarımız enerjimizden götürür. Bize iyi de yapsa, kötü de yapsa tüm insanları affetmeliyiz. (AFFETME SEANSI YAPILACAK)
• SÜREKLİ MUTLULUKLA ÇOŞ: Her bardağın dolu tarafını, her olayın güzel yönünü görmeliyiz.
• Engelle mi karşılaştın. Tecrüben artacağı için mutlu ol.
• İYİ BİR DİNLEYİCİ OL: Az konuş. Çok dinle. Ruhun sükun bulsun. Etkin artsın.
• ŞÜKRETME: Şükür sıhhati,enerjiyi,rızkı artırır.
• ESKİ DÜŞÜNCELERİ DEĞİŞTİR: Ne kadar negatif düşünce varsa zihin ekranının çöp kutusuna gönder. Onun tam zıt anlamlısını zihin ekranına kaydet.(UYGULAMA)
• STRESLE BAŞ ETMEK: Olan her şey güzeldir. Sahip olduklarınızdan zevk alın. Öfke,endişe,korku gibi duygularınızdan vücudunuzu temizleyin.(dua,meditasyon,nefes terapisi vb)
• Çok stresli olduğunuzdan stres nefesi alın.(2*1 nefesi 10 kez yaptırılacak)
• Stres anında 2 bardak su için. Buda geçer Yahu deyin.
• Stresle eksilen Mg ihtiyacı için, o gün için 10 fındık,10 badem veya 3 dilim kepekli ekmek yiyin.
• Her olaya pozitif yönüyle bakın. Bu durum vücudu korur. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Tansiyonu dengeler. Kolesterolü asgari düzeyde tutar.
• BİLİNÇ ALTINI HİZMETİMİZE ALMAK:Bilinç altımız fonksiyonlarımızı yönetir. Bizi onarır. Onu yönetirsek yolumuz açılır.
• Beyin konuşulan ve düşünülen ile ilgili her şeyi bilinç ve bilinç altına getirir. Bilinç altı bilince destek verir.
• Bir gün karamsarım derseniz daha çok karamsar olursunuz. Neden? Bilinç altı bu durumu istek kabul eder. Vücudu karamsarlığa hazırlamak için hafızadan her şey getirilir.
• Karamsarlık etkileri tüm bedeni kaplar. Kişi o gün önüne çıkan her şeyden karamsarlık duyar.
• Pozitif düşünceli insan ne yapar?
• ARZU ETTİKLERİMİZE ODAKLANALIM: İstediklerimizi yoğun düşünelim. Örn: Hatayı değil, ders alıp ileriye bakmayı düşünelim.
• SEMBOLLERİ DOĞRU ANLAYALIM: Birisi ile bir sorun yaşarsak ona geçici hediye verelim.
• Bir doğum gününde ise kalıcı hediye verelim.
• ESKİ NESNELERİ EVİNİZDEN ATIN: Sizde olumsuzluğu çağrıştıran elbise, eşya, mobilya ne varsa 1 ay içinde evinizden atın.
• Bunlara baktıkça negatif enerji birikimi artar. Öfke,üzüntü artar. Peki ne olur?
• DEĞİŞİMDEN KAÇMAYIN: Ondan yararlanın.
• YENİLİKÇİ OLUN:Yenilikçilik tekrar deneme,hata yapma, tecrübe kazanmadır.
• KENDİNİZE İYİ BAKIN: Dünyada en iyi olduğunuz alan kendinizsiniz.
• SÜREKLİ NEŞELİ OLUN: Böğürtlen neşelendirir.
• Sevinemiyorsanız,mutlu değilseniz, bunalımda iseniz, gülmeyi unuttu iseniz böğürtlen yiyin.
• 6 ay sonra farkı görün.
• En ileri düzeyde, kendi kendini iyileştirme ve canlandırma sistemi olan Transformasyonal Nefes Tekniği, geçmişte yaşanan ve bilinçaltında bastırılan travmaları temizler, fiziksel özellikleri canlandırır ve beyindeki duygusal ve zihinsel travmaları dönüştürür. Transformasyonal Nefes tekniğininin sağladığı oksijen artışının doğal faydalarının yanı sıra, fiziksel ve duygusal alanlarda maksimum gelişim sağlar ve farkındalık düzeyini yükseltir
• HAYATA GÜLÜMSEYİN: Sempatik bakan gözlerinden sürekli sevgi enerjisi yayılan insanlar olun.
• Her gün güne enerjik başlayın. Huzurla başlayın: Güne şükrederek başlayın. Manevi pratiğiniz varsa yapın (namaz,dua vb) Sonra gençlik hareketlerini yapın.
• Tüm enerji meridyenleri ve vücut enerjisi akışa geçsin.
• ARDINDAN MEDİTASYON YAPIN:
Meditasyon (içsel arınma) zihnimizin derinliklerini sükûnete götüren yöntemdir. Medete etmek zihnimizi korumak demektir. Olumsuz düşüncelerden, korku, kaygı, öfke, kızgınlık vb. zihnimizi koruruz
• Meditasyon enerji şarjına, moral şarjına, oksijenlenmiş taze nefes şarjına yol açar.
• Meditasyon bir disiplindir. Onu her gün sabah ve akşam 10 dk yapmak gerekir. Meditasyon zihni, davranışları terbiye eder. Kişi kendisi ve başkaları için faydalı işler yapar. Rabbine, insanlara ve topluma yakın olur. Güzel konularda içine ilham dolar. Feraseti gelişir.
• MEDİTASYON YAPARKEN OLUMLAMA CÜMLELERİ KULLANMAK;
• Kişinin rahatsızlığı veya değiştirmek istediği yönü ne ise onun ile ilgili olumlu cümle kurmalıdır.
Örneğin; Kişi önyargıda bulunmaktan şikayetçi ise şu olumlama cümlesini kurabilir; “Tüm önyargıları bırakıyorum. Rahatlıyorum. İnsanları olduğu gibi kabul ediyorum.”
• Meditasyon günlük problemlerin etkisini siler. Dün eşinizle tartıştınız diyelim. Ertesi gün önemli bir görüşmeye gideceksiniz. Sabah Meditasyon yaptı iseniz ruhunuz sükunet bulmuş, olumsuz düşünce depoları silinmiş, öfke vücut dışına akmış olur. Sevgi dolu olursunuz .(1 HAFTA İÇİNDE EŞİ İLE TARTIŞAN VAR MI?)
• MEDİTASYON UYGULAMASI; 4*8*16
• İç dünyamız dış dünyadan çok büyüktür. Meditasyon ile iç dünyamızın güzelliklerine döneriz. Kendimizi her gün yenileriz. Kişisel performansımız artar. Etkimiz artar. Olaylarla baş etme yeteneğimiz gelişir
• KALİTELİ UYUYUN: Uyumadan önce güzel bir dua ve meditasyon yapın.
• Uyumadan önce tok olmayın. Hafif dinlendirici egzersiz yapın.
• Az kitap okuyabilirsiniz.
• Yatak odasında tv izlemeyin.
• Gece cep telefonlarını, gece hiç kullanılmayan odaya koyun.
• Güven ve huzur içinde yatağa gittiğiniz için şükredin. Ve derin bir uykuya dalın.
• BEDEN DİLİ ÖNEMLİDİR: Dik, onurlu ve vakarlı durun.(örnek)
• Gururlu ve kibirli değil.
• Sıkıntılı bir andasınız. Omuz ve başınıza diklenme komutu verin.İleriye bakın. Tebessüm edin. İçinizden çok iyiyim. Mutluyum. Huzurluyum diyin.
• MANEVİ ZENGİNLİĞİNİZ:Düşünce yapınızı sonsuz mutluluk üzerine kurun.
• Sonsuzluğun sahibi ile sürekli iletişim halinde olun.
• O size şahdamarınızdan daha yakın.
• Her yaratılanı yaradan dan dolayı sevin. Kimseye buğuz etmeyin.
• Sonlu varlık olduğunuz bilinci ile her gün sonsuza güzel azıklar hazırlayın.
• KENDİNİZİ İYİ HİSSEDİN: Her akşam iş dönüşü uyumadan ayak masajı yapın. 2 elin baş parmakları ile ayak parmaklarından başlayıp, ayak bileğine kadar germe masajı yapın. Ardından el ayası ile ayağın her noktasına masaj yapın.
• Kuru meyveler yiyin.
• Günde 1 kez eleriniz ile çakralar üzerinde 50’şer kez daireler çizin.(UYGULAMA)
• Çok sinirli iken göğüs orta kemiğine lavanta yağı ile masaj yapın.
• Ks,ifoid kemik ucunun 3 parmak yukarısına saat yönünde masaj yapın.(UYGULAMA)
• O gün sinirli olduğunuz bir konudan dolayı tam uyuyamıyor iseniz baş tepe noktası ve ksifoid kemik ucuna 1 dk masaj yapın.
• Bir kolunuz alnınıza bir kolunuz göğüs ortasına gelecek şekilde uyuyun.
• Gözlerinizi dinlendirmek için el ayalarını göz çukurlarının üzerine yerleştirin. Hafif baskı uygulayın.
SAĞLIKLI BESLENME
• Nişasta, karbonhidrat, proteinli yiyecekleri beraber yemeyin.
• Patatesle eti, peynirle ekmeği,süt ile tahılı, balıkla pirinçi yemeyin.
• Nişastalı yiyecekler (pirinç,ekmek,patates)ağızda pityalin ile sindirilir. Bu enzim alkalidir.
• Et süt ürünleri , çerezler gibi proteinli yiyecekler ise HCL ve pepsin ile sindirilir.Bunlar asittir. Asit ve alkali biribirinin etkisini yok eder. (BU NE DEMEK?)
• Sindirim çok az gerçekleşir. Bakteri ve gaz oluşur.
• Uyumsuz yiyecekler enerjimizi çalarlar. Kronik rahatsızlıklar, yorgunluk olur.
• ENERJİ EN FAZLA MEYVE VE SEBZELERDEN ELDE EDİLİR. RAHATÇA YİYİN.
• Doğal,rafine olmayan yiyecekler yiyin.
• Tam buğday ekmeği yiyin.
• Yiyeceklerin pişirme ve bekleme süreleri olabildiği kadar kısa olsun.
• Margarinlerden ve margarinli yiyeceklerden olabildiği kadar uzak durun(BUNLAR NELER?)
• Mikrodalgalı yiyecekler zararlıdır.
• 3 beyazı azaltın.
• Tazeleri konservelere tercih edin.
• Sebzeleri az pişirin.
• Hayvani yağlardan ziyade zeytinyağı, ayçiçek yağı kullanın.
• Antioksidanları tercih edin: Kuru fasulye,nohut,bakla,bezelye,mercimek,yeşil fasulye,soya ve yulaf antioksidandır.Kanseri önlerler.
• Etlerinizi yüksek ısıda ısıtmayın, kızartmayın.
• Beyaz un,beyaz pirinç,şekerli gıdaları çok az tüketin. (glisemik indeksleri yüksek)
• Posadan zengin, esmer pirinç,esmer bulgur,tam buğday tercih edin.
• Günde 3 litre su için.
• Gün aşrı bir saat tempolu yürüyün. 200-250 kalori yakarsınız.
• Haftada bir yüzün. 400 kalori yakarsınız.
• Haftada 2 gün 12’şer saat bisikleti sürün 300 kalori yakarsınız.
• Aşırı kalorili yiyeceklerden uzak durun.
• Pestil, beyaz kaşar peynir, çikolata, dondurma,şeker, tahin helva, bisküvi,şekerli içeceklerden uzak durun (1 kutu cola 300 kalori)
• Aç değilken yemeyin. Stresli iken yemek yerine su için nefes çalışması yapın.
• Aynı öğün çeşidinde 3 yiyecek tipini geçmeyin.(sıcak sebze yemeği,salata,tatlı gibi)
• Yazın serinletici sebze ve meyveler yiyin. Kışın ısıtıcı karbonhidrat ve protein yiyin.
• Günlük yemeğinizin %40’ını taze çiğ besinler oluştursun.
• Tatlı ihtiyacınız olduğunda daha fazla olarak keçiboynuzu, meyve yiyin. Baklava türlerini azaltın.
• Tüm yiyecekleri 30 kez çiğneyin. Mide,bağırsak ve karaciğer’inizi yormazsınız. (UYGULAMA)
• Asitli içeceklerden ,yapay meyve sularından uzak durun. Sindirimi geciktirir.
• Yemek sırasında su içmeyin.
• Ağır bir işte çalışmıyorsanız çok fazla hayvansal protein ve yağ yemeyin.
• Fazlası kas ve bağ dokusunda kullanılmaz. Bağırsaklarda çürür.
• Yemeklerinizi sakin zamanlarda ve aynı saatlerde yiyin.Ne kadar hızlı yenirse o kadar az hazmedilir.
• Ateşli ve ağrılı durumlarda katı gıdalar yemeyin.
• Stresli anlarınızda yediğiniz yemekle sindirim sistemi kendisini kapatır. Mideye giden her şey öylece kalır. Asit ve toksin üretir.
• Çok fazla yeme ihtiyacı olduğunda şu cümleleri söyleyin: HASTALIKLAR VÜCUDUMUZA AĞIZDAN GİRER. MEZARIMIZI DİŞLERİMİZLE KAZARIZ.
• FAZLA YENEN EVDE HASTALIKLAR EKSİK OLMAZ. YEME ALIŞKANLIKLARI VE YEME MİKTARINDA ILIMLI OLMAK GERÇEK ŞİFADIR. (TOPLU UYGULAMA)
• Haftada 3 balık yiyin. Günde 10 adet yarım ceviz veya günde 10 adet fındık yiyin. Omega 3 içerirler. Kalp ritmini düzene sokarlar. Trigliserid seviyesini azaltırlar.
• Günde 10 fıstık ve 1 bardak domates suyu içersek akıl sağlığımızı koruruz.
• SIGARAYI BİR UYUŞTURUCU OLARAK GÖRÜN: Kliniğimizde 3 seansta sıgara bıraktırıyoruz. Akupunktur, lazer terapi, meditasyon, bitkisel terapi,telkin ile.
• FAZLA KİLOLARINIZI ATIN: Bizim zayıflama programımız ile 3 ayda 10-20 kilo arası verdirilebilmektedir.
• 2 yılda bir chek up yaptırın.
• STRESLİ, YOĞUN GÜNLERİNİZDE GENÇLİK İÇECEĞİ İÇİN: 5 gün günde 2 bardak.0,5 tutam maydanoz, 3 küçük salata, 2 taze kereviz sapı,1,5 kase taze ıspanak, 0,5 çorba kaşığı kabuğu soyulmuş zencefil kökü,3 adet yeşil elma, 0,5 limon suyu, az tarçın.
• Bu birleşim antioksidan olup, sizi enerjik kılar.
• Haftada 3-4 bardak nar suyu için. Kalbinizi ve cinsel gücünüzü korursunuz.
• Fast food’ların kızartmalarında kullanılan yağlar zehirdir. Uzak durun.
• Brokoli ve lahana tüketin. Zayıflatmada da destek olarak 2 bardak lahana suyu içilebilir.
• ZAYIFLATMADA DESTEK BESİNLER VE ÖĞÜTLER:Akşam ağır ve geç beslenmeyin.
• Yemeklerden 1 saat önce 1 tatlı kaşığı keten tohumu yiyin.
• Yağsız beyaz et ve yağsız süt ürünlerine özel önem gösterin.
• Nane,yeşil elma,zerdaçal, meda aroma kokusu iştahı azaltır.
• Kırmızı,turuncu renkleri bulunduğunuz ortamda ve üstünüzde bulundurmayın.
• Mekik hareketi: UYGULAMA.
• Sopalı daire hareketi: UYGULAMA.
• Bel kasları için mekik:UYGULAMA.
• Her gün 30 dk tempolu yürüyüş yapın.
• Sabah aç karna bir bardak limonlu su için.
• Gece yatarken elma sirkeli sıcak su için.
• Yemek aralarında 2 diyet bisküvi veya 1 meyva dışında bir şey yemeyin.
• Doyar doymaz kalkın. Yemek masasında sohbet etmeyin.
• Yeşil çay,kiraz sapı,mısır püskülü,sinameki,rezene çayları idrar ve bağırsak boşaltıcı etkiye sahiptir. İçin.
• Ihlamur,nane,papatya iştahı denetlemede faydalıdır.
• Kahvaltınızı 07-08 arası yapın.
• Küçük lokmalar alın. Birini çiğnemeden diğer lokmaya geçmeyin. 30 kez çiğneyin.
• Çiğnemeden yutulan besinlerin yağa dönüşme olasılığı çok yüksektir.
• Gece dil üzerinde biriken toksinleri sabah dil kazıyıcılar ile temizleyin.
• Beyaz besinler yerine morları ve yeşilleri daha çok tüketin.
• Vişne,karadut, mor lahana, mor üzüm,böğürtlen gibi yiyecekleri sürekli tüketin.
• 10 günde 1 kilo vermeyi hedefleyin.
• Yatak yanında spor aleti bulundurun. Yatarken ve kalkarken kullanın.
• Harcadığınız kadar yiyin.
• Hemen yağa dönüşen, basit, karbonhidratları çok olan, ama besleyiciliği bulunmayan abur cuburlardan uzak durun.
• Günde 6 gr’dan az tuz tüketin.
• BİTKİSEL ÇAYLAR:
• ADA ÇAYI: Antimikrobik olup,soğuk algınlığı,solunum yolları enfeksiyonlarında faydalıdır.
• BİBERİYE ÇAYI: Sindirim-eklem rahatsızlıklarında faydalıdır.
• FUNDA YAPRAĞI; İdrar yolları antiseptiğidir. Zayıflatır.
• IHLAMUR ÇAYI:Solunum yolarını yumuşatır. Sakinleştirir.
• ISIRGAN ÇAYI: Bağışıklık sistemini güçlendirir.
• KANTARON: Hafif depresyon,ağrıda kullanılır.
• KARABAŞ OTU: Sinirsel baş ağrısı,uykusuzluk,kanser ve sıgara bırakma tedavisinde kullanılır.(UYGULAMA)
• Kedi otu; Sakinleştirici etkilidir.Sinirsel tansiyon ve migrende kullanılır.
• KEKİK ÇAYI: İştahı açar. Hazmı kolaylaştırır. Solunum hastalıklarında kullanılır.
• KETEN TOHUMU: Zayıflama da, ağrılı cilt iltihaplarında kullanılır.
• Melisa çayı sakinleştirir. (UYGULAMA UYKUSUZLUK İÇİN)
• NANE ÇAYI: Spazm giderme, gaz söktürmede kullanılır.
• PAPATYA ÇAYI: İltihap giderici, gaz söktürücüdür.
• REZENE ÇAYI: Çocuklarda balgam sökücü, gaz giderici, iştah açıcıdır. Spazm giderir.
• SİNEMAKİ; Kabızlıkta kullanılır.
• KEREVİZ: İdrar yolları antiseptiği ve ödem çözücüdür.
• Isırgan otu; Prostat rahatsızlıkları ve ödemde kullanılır. Bazı diz eklem rahatsızlıklarında da kullanılabilir.
• BROKOLİ: Prostat Cea’ya karşı koruyucudur. Bağışıklık sistemine yardım eder.
• EKİNEZYA ÇAYI: Bağışıklık sistemini korur.
• BİBERİYE :Spazm çözücü, idrar söktürücüdür. Vücut ağrılarında kullanılır.
• Renkli yiyecekler tüketin. Renkli yiyeceklerde antioksidan boldur.
AROMATERAPİ
• Stresi azaltıyor,huzur veriyor,gerginliği alıyor. Ağrılara,cilt sorunlarına ve astıma etkili oluyor.
• Ruhsal enerji artar. Kişiye huzur ve denge gelir.
• Kişi zihinsel çatışmalardan uzak durur.
• Yastığınıza damlatıp, banyo suyuna koyabilirsiniz.
• Masaj yapabilirsiniz.
• Evinizde negatif enerji mi var?_ greyfurt yağı
• Bol tartışma ve nezle mi var? –ocaliptus
• Neşeyi artırmak için-portakal yağı
• Manevi huzur için-ıtır çiçeği kullanabilirsiniz.
SPOR SAĞLIKTIR, GÜZELLİKTİR
• Düzenli spor aktivitesi vücudu canlı,diri tutar.
• Beslenmeyi düzeltir.Negatif enerjinin gücünü azaltır.Ruhsal derinlik sağlar. Zihni sakinleştirir.
• Detoksu hızlandırır. Hücre yenilenmesini sağlar.
• Yaşlanmayı geciktirir. İletişim gücünü artırır.
• Evde 30 dk kültür fizik hareketi ile 150 kalori harcanır.
• Enzim salgılarını düzene sokar.
• Hazım kolaylaşır. Sindirim rahatlar.
• Böbrek ve prostat şikayeti azalır.
• Uykuyu düzene sokar. Enerji ihtiyacını azaltır. Stresin etkisi azalır.
• Beyine oksijen gidişi artar.
• Unutkanlık,konsantre olamama durumları azalır.
• Keskin görme sağlanır. Hormonal denge sağlanır.
• Cildi estetik kılar.
• Hafif hareketler uygulanabilir. (UYGULAMA YAP)
• Yorgun durumlarda kundalini nefesi yapılabilir(UYGULAMA)
• EGZERSİZ YAPMAK, STRESİN YIPRATICI ETKİLERİNDEN KORUNMANIN İDEAL YOLUDUR.
• TEMPOLU YÜRÜYÜŞ: Gün aşırı yapılmalıdır. Kan basıncını düşürür. İyi kolesterolü yükseltir.
• Sürekli hareketli olun. 1-2.katlara yürüyerek çıkın.
• Kısa mesafelere araba ile gitmeyin.
• Düzenli hareket mutluluk hormonu endorfini salgılatır. MUTLU OLMAK İSTER MİSİNİZ?
• BEYİN EGZERSİZİ YAPIN: Bulmaca çözün.Yap boz yapın.Resim yapın. Düşüncelerinizi yazıya dökün. İdealleriniz konusunda hayal kurun.
SEVGİYLE ÇOŞUN
• Negatif düşünce ve yargılamalardan uzak durun. Hayatın akışına kendinizi bırakın.
• SEVGİ TEDAVİSİ: (TOPLU SÖYLENECEK)
• İçimin derinliklerinde, varlığımın merkezinde tükenmez bir sevgi kaynağı var. Artık bu sevginin yüze çıkmasına izin veriyorum. O yüreğimi, bedenimi, zihnimi,bilincimi,tüm varlığımı dolduruyor.Benden çıkarak her yöne yayılıyor. Çoğalmış olarak geri bana dönüyor.
• Ne kadar çok sevgi verirsem, o kadar çok vereceğim bolluğa kavuşuyorum. Çünkü sonsuz bir kaynağa sahibim. Sevgiyi yaşama ve verme benim kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. O benim içsel mutluluğumun bir ifadesidir.
• Kendimi seviyorum. Bundan dolayı da bedenime sevgi ile bakıyorum.Onu yararlı yiyecek ve içecekler ile besliyorum.Onu sevgi ile giydirip kuşatıyorum. Bedenim de bana fışkıran canlılıkta bir sağlık ve enerji ile, sevgi ile karşılık veriyor. Kendimi seviyorum.
• Bundan dolayı da tüm ihtiyaçlarımı karşılayan, içinde yaşamaktan zevk aldığım bir evde oturuyorum. Odaları sevgi titreşimleri ile dolduruyorum ki –bende dahil olmak üzere- içeri giren herkes bu sevgiyi hissetsin ve onun ile beslensin.
• Kendimi seviyorum. Bu yüzden yapmaktan gerçekten zevk aldığım , üretken yeteneklerimi kullanabildiğim, sevdiğim ve beni seven insanlar ile birlikte çalıştığım, insanlar için yararlı bir şeyler yapabildiğim ve karşılığında iyi bir gelir elde ettiğim bir işte çalışıyorum.
• Kendimi seviyorum. Bunun içinde insanlara karşı sevecen davranıyorum. Onlar hakkında da öyle düşünüyorum. Çünkü verdiklerimin bana çoğalarak geri döneceklerini biliyorum.
• Hayatıma sadece sevecen insanları çekiyorum. Çünkü onlar benim varlığımın aynasıdırlar. Kendimi seviyorum. Bu yüzden de geçmişi ve tüm geçmiş deneyimleri bağışlıyorum. Onları geride bırakıyorum. Artık özgürüm.
• Kendimi seviyorum. Bundan dolayı da bütünüyle şimdi de yaşıyorum. Geleceğimin parlak, mutlu ve güvenli olduğunu bilerek her anı iyi yaşıyorum.
• Ben Allah’ın sevgili kuluyum. Kainatın değerli bir üyesiyim. Rabbim şimdi ve sonsuza dek bana sevgiyle bakacak ve beni koruyacaktır. Sizi seviyorum.
ANTİAGİNG
• Antiaging kozmetik ve estetik uygulamalar ile ciltteki kırışıklık ve buruşuklukları yok etmek değildir.
• Her yaşda sorumluluk gerektiren bir yaşam tarzıdır.
• Yaşlanmayı modern dünya teknolojik ve çevresel kirlilik tetikliyor.
• Bu yaşam tarzında neler önemlidir:
• Stresle mücadele çok etkili.
• Sıgara bırakılmalı.
• Egzersiz düzenli olmalı.
• Tamamlayıcı tıp hizmetlerinden düzenli olarak istifade edilmeli.(akupunktur, nöral terapi, nefes terapisi v.b)
• 2 yılda bir chek up gerekli. (hormon seviyesi, antioksidan seviyesi, mineraller, kanser riski,kalp hastalıkları v.b)
• Çözüm hiç hasta olmamayı hedeflemekte.
• Ağzımıza sahip olmalıyız.
• Pozitif düşünce ve pozitif inanç sahibi olmalıyız.
• Sevgi dolu olmalıyız.
• Yargılardan uzak durmalıyız.
• Sadece anı yaşamalıyız.
• Günlük ibadet, meditasyon,nefes terapisi yapmalıyız.
• Besin desteği ürünler kullanmalıyız.
• Gelişmiş hastanelerde genetik testlerle kişinin hangi hastalığa yakın olduğu test edilebilmekte. Bunları yaptırabiliriz.
ERKEN UYARI SİNYALLERİ
• Trigliserid 150 mg/dl’nin üstünde ise.
• HDL 45 mg/dl’nin altında ise
• Kan basıncı 130/85 mg’ın üstünde ise
• AKŞ 105 mg/dl’nin üstünde ise en yakın sağlık araştırma merkezine gidin.
• Aynı zamanda tamamlayıcı tıp kliniğine uğrayın. Enerji sisteminizde bir sorun olabilir.
MANEVİ ZENGİNLİK
• <Yanınızdan ayrılmayan muhafız melekleri vardır.O muhafızlar değerli,şerefli katiplerdir. Yaptığınız her şeyi bilip yazarlar.> (infitar 82/10-12)
• Sürekli daha iyiyi,daha güzeli görerek hareket etmelisiniz.
• Kayıtlara güzellikler, erdemler,sevaplar, iyilikler,güzel eserler, çoşkular,zekatlar, güzel dostluklar girmeli.
• < İnsanlar imtihana geçirilmeden sadece iman ettik demekle bırakılacaklarını mı sandılar.> Ankebut suresi.
• Her an arayış, yenilik, içtenlik,tekamül,sevgi,derin huzur içinde olmalıyız. Faaliyetlerimizin çıktıları hep hayır ve fayda olmalı.
• <Ey iman edenler.Allah’tan korkup sakınırsanız, o size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir. Kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar.Çünkü Allah büyük lutuf sahibidir.>
• Olumsuz davranışlardan sakınalım. Aile,iş ve meslek hayatımızda olumsuz ile olumluyu ayırt etmek, önümüzü açar. Bizi başarıdan başarıya koşturur.
BEYNİMİZİ DAHA İYİ ÇALIŞTIRMAK
• Beyin açık hava da ve ayakta iken daha iyi çalışır. Beyin örneklerle akıl yürütür.
• Yabancı bir dil öğrenme beyni güçlendirir.
• Zihinsel jimnastik yapın.(satranç vb)
• Rutinleri bozun. Bugün telefonu sol elle tutun.
• Her gün 1 özdeyiş okuyun.
• Kaliteli uyku uyuyun.
• İnsanları ve kendinizi affedin.
• Farklı düşüncedeki kişiler ile arkadaşlıklar kurun.
• Günlük egzersiz,dua,meditasyon,nefes terapisi yapın.
• Yeterince bilgiyi beyne alın.
• Hedeflerinizi sık sık gerçekleşmiş gibi hayal edin.
ÇEVRE KİRLİLİĞİ
• Temiz havalı yerlerde çalışın.
• Doğal,temiz su için.
• Günlük derin nefes alma teknikleri uygulayın.
• Kimyasal olan ve hormonlaşmış besinlerden uzak durun.
• Sadece bulunduğunuz mevsimin yiyeceklerini yiyin.
SUYUN HARİKULADELİĞİ
• SU GİBİ AZİZ OLUN.
• Su gibi insanların ayıplarını örtün.
• Su gibi esnek düşünceli, esnek bakış açılı olun.
• Sabah 1 bardak su böbreği çalıştırır.
• Detoksu ateşler.
• Günde 9 bardak alkali su için.
• CANINIZ BİR ŞEY İSTERSE, SU İÇİN VE TAKİP EDİN.
• Başınız ağrıdığında bir bardak su için. Devam ederse içinde bir Mg tablet eritin ve için.
• Yemek saatinde yarım saat öncesinden yarım saat sonrasına kadar su içmeyin.
• Endişeli anınızda bir bardak su için.
• Fazla çay,kahve,alkol su kaybına yol açar. Bunları en az tüketin.
MOTİVE EDİN VE MOTİVE OLUN
• Motive olan,motive eden,motive edilecek ortamı oluşturan insanlar rahattır. Güçlüdür. Etkindir.
• Yaptığımızın her davranışın,karşımıza çıkan her olayın keyifli yönünü görmeliyiz.
OLUMSUZ CÜMLELERDEN UZAK DURUN
• Hasta olmak istemiyorum.
• Oraya gitmek istemiyorum gibi cümleler bizi kilitler.
FARKLI İNSAN OLUN.
• Bol kitap okuyun.
• Değişik yerleri gezin.(hem kültürel yerleri gezin, hem evliyaları gezin, hem şehitleri gezin, hem sosyal yerleri gezin.
• Az tv izleyin.
• Yeni arkadaşlıklar kurun.
• Kutunun dışına taşın. (UYGULAMA)
• Yapmam değil,denerim deyin.
• Zamanı yönetin. Hedeflerinizi yeterliliklere göre belirleyin.
• Yeni hobiler edinin.
• Dertlerinizi paylaşın.
ÇARPICI ÜRETKEN OLUN
• Hayatımızda olumlu değişiklikler yapacak yeni yolar bulmayı sürekli bir davranış haline getirmelisiniz.
• Evde ve bulunduğumuz ortamda farklı fikirlerin gelişimine uygun ortamlar oluşturmalısınız.
• Sizi değişime itecek yeni beceriler kazanmalısınız.
•
SAĞLIĞA FARKLI YAKLAŞIM
• Bedensel,ruhsal,sosyal ve çevre bakımından tam bir mükemmellik hali içinde olmalıyız.
• Klasik tıbbın kanıtlanmış bilimsel tedavilerine, ruhsal gücün iyileştirici etkilerini eklemeliyiz.
• Manevi bağlar ve ruhsal iyileşme hastalıklardan korur.
• İnsanlar ile daha fazla duygusal bağlar kurmalıyız.
NÖRAL TERAPİ
• Vücudun kendi vejetatif sistemini kullanarak iyileşme sağlar.
• Beden üzerindeki belli nokta veya alanlara prokain enjeksiyonu yapılır.
• Vücudun kendiliğinden iyileşme yeteneği gelişir.
• Fonksiyonları düzenler, sistemi dengeler,ağrıyı giderir.
• Kliniğimizde uygulanmaktadır.
ZİHİNSEL TERAPİ
• Her hastalığın zihinsel sebebi vardır.
• Örneğin depresyon zihinsel terapisine bir bakalım:
• Depresyon sahip olma hakkına, sahip olmadığını hissetmekten kaynaklanan kızgınlıktır. Bunun doğurduğu umutsuzluk halidir. Depresyon belirtileri bu ana sebep üzerine gelişir.
• Kişinin her hangi bir şeye (eşya, insan, duygu,davranış v.b) sahip olma hakkı vardır. Kişi ya dış baskılardan, ya iç engelleme, kuruntu, vesvese v.b’ den dolayı bu hakka sahip olmadığını hisseder.
• Bunun sonucu kendine ve çevresine karşı kızgınlık gelişir. Bir şeyden zevk almamaya başlar. Yüz ifadesi donuklaşır. Zihninden geçen olumsuz düşüncelerin sayısı artmaya başlar. Aile ve dış dünya ile iletişimi bozulur. Bu durum kişiye ilave bir yük getirir. Kişi güzel bir hayat yaşamaktan umutsuzluğa düşer .
• Bu kişiler anı yaşamaktan ziyade geçmişin olumsuzlukları ile daha fazla uğraşırlar. Zihin ve davranış merkezleri esnekliğini yitirir. Kendilerini değersiz olarak görürler. Geleceklerini karanlık görürler.
• OLUMLAMA CÜMLELERİ; Bu kişiler aşağıdaki olumlama cümlelerini günde 25 kez tekrarlamalıdırlar;
• “ Artık diğer insanların korkularının ve sınırlamalarının ötesine geçiyorum. Kendi içimden gelen beni engelleyen, tüm duygu ve düşünceleri de bırakıyorum. Zihnimden geçen düşünceler içinde sadece başarılı olanlarını, estetik olanlarını, sevgi dolu olanlarını, beni ileriye taşıyanlarını, bana mutluluk verenlerini seçiyorum .
• Kendi özgün, güvenilir, saygın hayatımı oluşturmak kendimin elinde. Zihnimi ve bedenimi her gün pozitif düşünce ve pozitif enerji ile şarj ediyorum. Kanım sevinç türküsü, hücrelerim sevgi sözcükleri mırıldanıyor.
• Ben kainatın değerli bir üyesiyim. Allah’ın bana verdiği ruh, zihin, vücut ve duygu yeteneklerimi en ileri düzeyde kullanmayı seçiyorum.
• İletişimim her geçen gün düzeliyor. Her şeyden tat alıyorum. Bana keyif veren davranışları yapıyorum. Bana haz veren,beni rahatlatan insanları seçiyorum. Bana mutluluk verecek olayların içinde yer alıyorum.
• İçimde kuruntu, vesvese oluştuğunda ona iptal diyorum ve ekliyorum: Sen beni yönlendiremezsin.
• Ben güler yüzü seçiyorum. Her gün sabah ve akşam aynanın karşısına geçip; “kendimi seviyorum, yaptığım her şeyi onaylıyorum” diyorum. Çocukluğumu da affediyorum.
• Sadece şu anda yaşıyorum. Geçmişimin olumsuzlukları beni yönlendiremez. Küçük ve büyük ailemden keyif alıyorum. Çıkan küçük sorunları yapıcı olarak çözmekten zevk alıyorum.
• Kendime karşı yaptığım hatalardan dolayı kendimi bağışlıyorum. Başkalarının bana karşı yaptığı hatalardan dolayı ise, başkalarını bağışlıyorum. Böylece tüm vücudumdaki öfkeyi, kızgınlığı, kırgınlığı, intikam duygularını dışa atıyorum. Toprak gibi oluyorum.”
BİOENERJİ
• Bioenerji herkesin içinde bulunduğu varsayılan iyileştirici bir güçtür. Bioenerjinin bitkisel tedaviyle ve psikoterapi ile birlikte kullanılması harika sonuçlar yaratıyor. Tıbbın pes ettiği yerde en çaresiz hastalıkları bile iyileştiren içsel enerjidir. Keşfedenlerin sayısı hayli sınırlı olup çoğuda Rusya’dadır. Pek çok ülkede” hurafe” diye bir yana itilen bioenerji, Rusyada yıllar önce”bilim” olarak kabul görmüştür.
• Bioenerji, içimizde uyuyan güzeldir. Ona açık ve inanan herkese,Allah'ın bir lütfudur.
Bioenerji çok farklı şekillerde adlandırılmaktadır. Evrensel enerji- yaşam enerjisi çi- ki- prana-kozmik enerji, ama hepside aynı şeyi anlatmaktadır. Bu bütün canlılarda olduğu kabul edilen güçtür. Kozmik enerji tepeden girer ve şakralar vasıtasıyla bedenin çeşitli bölgelerine dağılır. Fazlası el ve ayak uçlarından çıkar. Herhangi bir nedenden dolayı şakralar kapanırsa, enerji dağılamadığı için o bölge beslenemez ve hastalık ortaya çıkar.
• Evrende herşey enerjidir. Evrendeki herşeyin özü kuant dediğimiz enerji zerrecikleridir. Gördüğümüz, algıladığımız canlı cansız herşey kuant dediğimiz enerji zerreciklerinin belli sayılarda yoğunlaşmasıdır.
Evren bir enerji okyanusudur. Nesneler arası boşluklar dediğimizde enerjidir. Sürekli titreşim halinde olan kuantlar özel programa organize olup şeyleri oluşturur. Vücuda gelen oluşumları biz isimlendiririz. Beş duyu ile algılayabildiklerimiz kadar, duygu ve düşüncelerde enerjidir. Onların titreşim sayılarının yoğunluğu, niteliğini ve kalitesini belirler.
• Bizlerde belli titreşimlerin "kan-kemik-kas-sinir-doku vs." birleşimi ile organize olmuş enerji varlıkları olduğumuz kadar bizi canlı kılan özel bir enerji sistemi ile donanmış durumdayız. Evrensel enerji ile sürekli bağlantıda olan ve ondan beslenen vücudumuzdaki enerji sistemimiz özgün bir yapı oluşturur.
• Vücudu kan damarları gibi saran "nadi" dediğimiz enerji kanalları ile bu enerji dolaşır. Belli şekillerde enerji meridyenleri oluşturur. Bu meridyenlerin başlangıç ve bitiş noktaları, özel enerji tetikleme noktaları olduğu kadar, enerji beslemesi yapacağı organ ve sistemleri işaret eder.
• Evrendeki herşeyde olduğu gibi bizimde bir manyetik alanımız vardır. Biz ona AURA diyoruz. Auramız bireysel enerjimizin evrene açılan yanıdır. Değişik katmanlardan oluşmuştur. Kadim bilgilerden, bu günkü bilimin ışığında yeniden değerlendirmelerimizle bunun 8-9 katman kadar olduğu bilgilerine ulaştık. Herbiri özgün renk ve yoğunluğa, akışa sahip olan aura katmanlarının, bizim enerji kalitemize ve onu kullanabilme yeteneğimize göre(bilinçli veya bilinçsiz) bütün evreni kaplayacak bir enerjidir.
• Uygulayıcı (terapist) sadece bilinçli bir aktarıcıdır. Yaptığı tek şey; hastanın enerji elektrik sistemini yeniden olması gereken düzeye getirmektir. Bir bakıma "AKORD" etmektir. Enerji sistemindeki aksaklık , sorun halledilince her canlıda var olan bioregüler güç vücudu yeniler, sistemler güçlenir.
• Bioenerji doktorunun hastalıkla hiç işi olmaz. Hastalık onun için o bölgedeki enerji sorununun niteliğidir.Bağlantı meridyenleri,çakra ve auradaki sorun ve denge ile ilgilenir. Aksaklığı oluşturan enerji sorununu halleder.
• Unutmayalım ki enerji sistemi düzgün, güçlü çalışan kişinin bütün sistemleri düzgün çalışacaktır. Hastalık bedenle sorunun savaşıdır. Galip gelen kazanır. İnsan ya hastadır ya sağlıklı, ya galiptir ya mağlup.
• Hastanın konuya dahil olması çok önemlidir. İnanmadan gelen ön yargılı, şüpheli kişilere yapılan uğraşı baştan yanlıştır. Terapist ne kadar verici ise o da o kadar alıcı olmalıdır. Bu da titreşimlerin direnç göstermeden olaya dahil olmasıdır. İnanmayan vücut aura kalkanı kurar. Terapist frekans uyumu ve rezone olmayı başaramaz.
• HÜCRE DNA’SINI SAĞLIKLI TUTAN FAKTÖRLER; POZİTİF DÜŞÜNCE,ANI YAŞAMA VE AFFETME’DİR. Bioenerji hücre DNA’sını sağlıklı tutar.
• Ormanlar ve temiz deniz kenarlarından pozitif enerji almaktayız. Pozitif enerji baş,el ve basenden girer. Negatif enerjiyi ise el ve ayaklardan atarız. Bu ortamlarda ne kadar bulunursak o kadar enerjimizi artırırız.
• AURA; Koruyucu çemberdir. Kişi giderken sallanır, düşer. Kulak ile ilgili değildir. Aura ile ilgilidir. Aura’nın rengi ve genişliği kişinin haleti ruhiyesine bağlıdır.
• Hakim ruh iyiye göre farklılık gösterir.Düşüncelerimiz + ise +’ları etkiler. Düşüncelerimiz _ ise eksileri etkiler. Bizim düşüncelerimiz tek tek hücrelerimizi etkilemektedir.Düşünceler hücrelere yangı göndermektedir. + ise dalga dalga yayılmaktadır ve auranın alanını genişletmektedir.- ise aurayı daraltmaktadır. Enerjimizi azaltmaktadır.
• Vücutta 7 adet enerji merkezi vardır. Bunlara çakra denir. Çakraların 7’sininde açık olması kişinin sürekli evrensel enerji sistemi ile irtibatlı olmasına yol açar. Bu insanların dayanıklılığı ve enerjileri çok olur.
• ÇAKRA FONKSİYONLARI
• ÇAKRA 7: Vücudun tüm fonksiyonlarını kontrol eder.İlgili sistem ve organlar:
- Beyin ve sinir sistemi, iskelet sistemi, kaslar. Bağlı hastalıklar:
- Kemik, eklem ve kas ağrıları, Akıl ve sinir hastalıkları,Uykusuzluk, depresyon, aşırı duyarlılık, Baş ağrısı
• ÇAKRA 6: Sezgiyi kontrol eder.İlgili sistem ve organlar:Sinir sistemi.Bağlı hastalıklar: Yolculuk hastalıkları (vapur, uçak tutması.),Zeka geriliği,Unutkanlık, korku, stres
• ÇAKRA 5: Solunum sistemi ve 5 duyuyu kontrol eder.İlgili sistem ve organlar:
- Burun, ağız, boğaz, nefes borusu, akciğerler,Kulaklar, gözler, cilt.Bağlı hastalıklar:
- Öksürük, alerjiler, grip, astım, görme bozuklukları, cilt hastalıkları, işitme sorunları
- Tepkilerde yavaşlama, huzursuzluk.
• ÇAKRA 4: Kan dolaşım sistemini kontrol eder.
İlgili sistem ve organlar:
- Kalp, damarlar, lenf bezleri.Bağlı hastalıklar:
- Kolesterol, yüksek tansiyon, düşük tansiyon,Kalp ve damar hastalıkları
- Sevgisizlik, anlaşılamama korkusu, kendine acıma
• ÇAKRA 3: Sindirim sisteminin tüm fonksiyonlarını kontrol eder.
İlgili sistem ve organlar: Mide, pankreas, safra kesesi, karaciğer, bağırsaklar.böbrekler, dalak, mesane.Bağlı hastalıklar: Mide ülserleri, karaciğer hastalıkları, sindirim bozuklukları, İshal - peklik, pankreas iltihapları, böbrek enfeksiyonları.
- Tatminsizlik, maddiyata bağlanma, aşırı sinirlilik
• ÇAKRA 2: Cinsel organları kontrol eder.İlgili sistem ve organlar:
Erkekte; Penis ,Prostat ,Testisler.Kadında ;Vajina, Yumurtalıklar
Rahim, Fallop tüpleri.Bağlı hastalıklar:
- Prostat iltihapları, cinsel sorunlar, rahim enfeksiyonları,Cinsel soğukluk, iktidarsızlık, ağrılı ve düzensiz regller,Erken boşalma,Özgüven eksikliği
• ÇAKRA 1: Enerji sisteminin merkezi.
İlgili sistem ve organlar:Tüm fizyolojik ve psikolojik beden, bağışıklık sistemi
Bağlı hastalıklar: Fiziksel ve psikolojik direncin kırılması,Duygularda belirsizlik ve kararsızlık
• UYGULAMA:SABAH KALKARKEN ÇAKRALARI FAALİYETE GEÇİRME:
• Göğüs kemiği üzerinde güçlü bir beyaz enerji topu olduğunu düşün. Göğüs kemiği alt ucundan 3 parmak yukarıdaki çakrayı yeşil ile temizle. Göbek 3 parmak üstüne çık. O çakrayı sarı ile temizle. Göbek 3 parmak altına in. O çakrayı turuncu ile temizle. 2 bacağa ayır.
• Ayak topuklarına indir. Sonra baldırdan sacruma getir. Oradaki çakrayı kırmızı ile aç.
• Enerji topunu yukarı doğru yuvarlat. Sırt,omuz adalelerini gevşetsin. Omuzlardan, kulak arkasından, baş arkasından baş önüne geçir. Kafadaki tüm ağrıyı, depresyonu alıp eritsin.
• Sonra burun, üst dudak,ağıza getir. Sonra dil ile üst dudağı birleştir. Ve enerji topunu orada eriterek devreyi tamamla.
• Sonra el ve ayaklarını açarak 3 defa gerin.
• Ve dinç kalk.
AKUPUNKTUR
• Akupunktur çok güçlü enerji dengeleme ve vücudu regüle etme tedavisidir.
• Etkileri şunlardır:
• Ağrı kesici etki: Akupunktur beyinden endorfin denilen maddeyi salgılatır. Endorfin, bugün hiçbir ilacın etkisine ulaşamadığı bir ağrı kesici maddedir. Yani çok güçlüdür. Ve bunu insan vücudu üretmektedir. Dışardan aldığımız ağrı kesiciler bir süre sonra endorfin salgısını azaltmaktadır. Akupunktur bu doğal ağrı kesicinin salgılanmasını uyarır. Böylece tüm ağrılarda azalma meydana gelir.
• Kas gevşetici etki: Akupunktur beyinden GABA(gama amino bütirik asit) salgılanmasını uyarır. GABA kuvvetli bir kas gevşeticidir. Kasların gevşemesi ağrıların azalmasına neden olur. Bel ve boyun fıtığında kas spazmı vardır. GABA sayesinde bu ortadan kalkar.
• Ödem çözücü etki: Ağrıyı hissettiğimiz yerde mutlaka ödem dediğimiz, sıvı toplanması vardır. Ödemin kendisi ağrıya neden olabildiği gibi, o bölgenin dolaşımını bozarak olayı artırabilir. Akupunktur beyinden streoid denilen maddenin salgılanmasını uyarır. Steroid dışarıdan hastaya verildiği zaman, birçok yan etkisi de olan bir maddedir. Ama vücut kendisi, ihtiyacı olanı salgıladığı zaman hiçbir yan etkisi yoktur. Streoid ödemi çözerek hastayı rahatlatır. Ağrı azalır.
• Psikolojik rahatlatıcı etki: Akupunkturun insanı sakinleştirici ve rahatlatıcı etkisi, beyinden salgılattığı serotonin ve endorfin gibi maddelere bağlıdır. Stres ve sıkıntı ortadan kalkar. Uykular düzenli bir hal alır. Halsizlik ve yorgunluk olmayacağından hasta kendini daha iyi hisseder.
• Tüm organlara ve dokulara kan gidişini düzenleyerek her hücrenin düzenli çalışmasını sağlar. Ayrıca hasara uğramış dokuların böylece beslenmesi ve tamir edilmesi kolaylaşmış olur. Kanla birlikte tüm dokulara oksijen taşınmasını da düzenleyerek görevlerini iyi yapmalarını sağlar.
• Vücut zindeleşir ve hareket kabiliyeti artar: Tüm bunları sağlayınca hasta kendini zinde ve dinç hissedecektir. Bu daha önce yapamadığı hareketleri yapabilmesini, işini devam ettirmesini sağlayacaktır. Hastanın yaşam kalitesi yükselmiş olacaktır.
• Ayrıca, vücudun genel dengesini de sağladığı için, ağrılara neden olan problemlerin daha kolay çözümlenmesini de sağlar. Hastanın dış faktörleri (aşırı yorgunluk, ağır kaldırma, yanlış duruş ve oturuş pozisyonları, vs.) mümkün olduğu kadar elimine etmesi , hafif egzersiz ve masajlar problemlerin çözülmesine yardımcı olacaktır.
• AKUPUNKTUR VE MİGREN:
• Akupunktur bir çok ağrının tedavisinde olduğu gibi, migren ve diğer baş ağrılarının tedavisinde de oldukça başarılıdır.
• Migren, bilindiği gibi, bir çok dış faktörlerin etkisiyle tetiklenen, genetik komponenti olan, büyük oranda damar tonusuyla ilgili bir hastalıktır. Akupunktur damar tonusunu düzenleyici etki gösterdiğinden, migren tedavisinde yan etki olmadan başarılı bir tedavi örneği oluşturmaktadır .
• Akupunktur tedavisi sonucunda migren ataklarının şiddeti ve gelme sıklığı azalır, hastanın genel durumu ve direnci artar. İlaç kullanıyorsa ilaç dozları azalır, hatta tamamen kesilir.
• Hastanın dış faktörleri (kalabalık, ses, gürültü, ışık, bazı yiyeceklerden ve aşırı stresten uzak durma, hormonal durum değişiklikleri, yorgunluk, uykusuzluk, - ki akupunktur ile bu problemler de ortadan kalkar) mümkün olduğu kadar elimine etmesiyle birlikte, migren ve diğer baş ağrılarında, %90-95 oranında da genel iyilik hali sağlanmış olur.
• Zayıflamada Akupunkturun önemi
• Öncelikle beyinde, hipotalamusta bulunan iştah merkezini kontrol altına alarak kişinin açlıkla mücadele etmeden aşırı yeme isteği azaltılır. Fiziksel ve zihinsel aktivitede azalma olmadan çok rahat diyet yapılır. Midede yanma, ekşime ve kazınmayı önler. Metabolizmayı düzenler. Aşırı stres ve sinirliliği önler. Bedeni bir bütün olarak ele aldığımız için varolan emosyonel ve hormonal rahatsızlıklar ve diğer semptomlar da ortadan kalkar.
• İdeal kiloya indikten sonra bunu korumak daha da önemlidir.
TRANSFORMAL NEFES TERAPİSİ
• Nefes özümüzdür. Yemeksiz,susuz günlerce yaşayabiliriz. Ancak nefessiz 3 dk dayanamayız.
• Etkin bir lenf ve bağışıklık sistemi ile beraber sağlıklı bir kan dolaşımına sahip olmak istiyor muyuz?
• O zaman bu sistemleri hayata geçiren,yaşatan, derin diyafram nefesini almak zorundayız.
• Derin nefes alma kadar vücudumuzu temizleyen daha ciddi bir şey yoktur.
• Bu süreç, kişinin nefesini nasıl açacağını ve tüm solunum sistemini nasıl kullanacağını öğrenmesi ile başlamaktadır. Bunun sonucunda, enerji düzeyi yükselmekte, beyin işlevleri artmakta ve böylece daha keyifli zihinsel ve duygusal ruh hallerine ulaşılmaktadır. Nefesin oluşturduğu daha yüksek frekanslı enerjiler, kişinin vücudunda ve bilinçaltında bulunan daha düşük frekanslardaki enerji modellerini değiştirir, transforme eder.
• Bu süreç, acının ve sistem içindeki yoğun enerjilerin daimi olarak dönüşmesini, yerine hafiflik ve netlik duygularının dolmasını sağlar. Nefes alış tarzımızı değiştirdiğimizde dünyamız değişir. Huzurumuz artar ve her anın tadını çıkarırız. Yaşamlarımız sürekli iyileşir.
• Bilinçli Nefes Almanın Faydaları
Bilinçli nefes almanın pek çok olumlu etkisi var.
• Son yapılan bir araştırmalar her gün aldığımız toksinlerin yüzde yetmişinin nefes ile atıldığını ortaya koyuyor!
• Derin, tam nefes aynı zamanda iç organlar ve karın kaslarına masaj yapıyor ve güçlendiriyor.
•
• Yine araştırmalar gösteriyor ki diyafram nefesini öğrenen kalp hastaları kalp sağlıklarını önemli ölçüde iyileştirebiliyorlar.
• Araştırmacılar yüksek tansiyon bulguları ve endişenin bilinçli nefes alma ile hafifletilebildiğini kanıtladılar.
• Etkin nefes almanın fiziksel faydalarının yanı sıra, bazı özel nefes alma teknikleri duygusal strese de yöneltilebilir.
• Amerikalıların %90’ının, Türklerin ise %80’inin nefeslerini kısıtlıyor. Kısıtlama, hoşumuza gitmeyen bir duyguyu kabullenmekten kaçınmak için nefesimizi tuttuğumuz zaman ortaya çıkıyor.
• Nefesimizi tutarak duygularımızı deaktive ediyoruz, böylelikle bu duygular baskılanıyor ve bilinçaltımızda saklı kalıyorlar. Bu duyguları baskılamaya devam etmek (yani hepsini içimizde tutmak) korkunç bir enerji gerektiyor ve bedenimizde kronik gerginliğe yol açıyor. İşte bu yüzden sabahları yataktan kalkmak için enerjimiz yok. İşte bu yüzden hastalanıyoruz, yaşlanıyoruz. Hücrelerimiz bu yüzden ölüyor .
• NEFES TÜM BUNLARI NASIL YAPIYOR?
• Eskiler havanın “Prana” –yaşam gücü enerjisi– taşıdığından bahsederlerdi. Bunun her yerde olduğunu ve güneş ışığına maruz kalarak ve bu enerjiyi muhafaza eden besinleri tüketerek bedenlerimize girmesine izin verdiğimizi söylerlerdi.
• Transformasyonal Nefes sayesinde Prana bedenimize büyük miktarlarda alınmaya başlıyor ve beden elektromanyetik alanımı
zı değiştiren güçlü bir pozitif enerji titreşimi üretmeye başlıyor. Evrensel ‘Yükseltme Yasası’ nedeni ile seanslar sırasında negatif enerjiler pozitif enerjiye yükseltiliyor.
• Yaşam gücü enerjileri bedenimize girerken bastırılmış duygular açığa çıkmaya başlıyor. Titreşimdeki değişiklik nedeniyle travma kalıcı bir şekilde temizleniyor, enerji alanı tamamen pozitif hale geçiyor. Artık analize, geçmişteki konulara dönmeye, ya da bir şeyleri “tamir etmeye” ihtiyaç kalmıyor.
Bir travma ya da özel bir konu çözümlendikten sonra, zihinsel dinginlik sakinleştirilmiştir ve ruh ile temas daha açık hale gelir. Bu gerçekleşirken, kim olduğumuzu hatırlarız. Kim olduğumuzu hatırlarsak, daha farklı davranır ve dünyamız ile daha farklı etkileşiriz. Biz değiştiğimizde, etrafımızdaki dünya da değişmiştir.
• Transformasyon: dönüşüm, “şeklin ötesine geçmek” anlamına geliyor. Transformasyonal Nefes, zihinsel ve duygusal travmaların saklandığı bilinçaltı dünyamıza ulaşmak için fiziksel şeklin ötesine geçen yoğun bir süreç. Pek çok araştırmacı bu bastırılmış materyalin yaşamda optimal performanstan daha azı ile yetinmemize neden olduğuna inanıyor. Bu içsel dokularla bir kez meşgul olmaya başladığımızda, daha fazla tatmin ve doyum ile yaşayabiliriz.
• Uzun zamandır var olan travmayı çözebildiğimizi, daha önceki sınırlarımızın ötesine geçebildiğimizi, kesin bir bilinç düzeyine vakıf olabildiğimizi keşfederiz. Bilinçaltımızdaki kısıtlamaları temizledikten sonra, ruhumuz ile temasa giden yol açıktır artık. Bu temas mistik deneyimlere, büyük bir içsel aydınlanmaya ve her şeyin yeganeliğinin farkındalığında artışa neden olur. Bu deneyimler algılarımızı değiştirir ve stresi çözer
• Nefes alışkanlığını yaşamlarımızı nasıl yaşadığımıza dair bir metafor olarak düşünün. Nefes alışımızı kısıtlarken, duygusal yanıtlarımızı boğup bastırırken, aynı şekilde yaşamlarımızı da kısıtlarız. Zihnimizi odaklar ve nefesimizi yönlendirirsek, kendimizi daha engin ve sağlıklı bir yaşam deneyimine açmış oluruz.
• TRANSFORMAL NEFES NEDİR?
• En ileri düzeyde, kendi kendini iyileştirme ve canlandırma sistemi olan Transformasyonal Nefes Tekniği, geçmişte yaşanan ve bilinçaltında bastırılan travmaları temizler, fiziksel özellikleri canlandırır ve beyindeki duygusal ve zihinsel travmaları dönüştürür. Transformasyonal Nefes tekniğininin sağladığı oksijen artışının doğal faydalarının yanı sıra, fiziksel ve duygusal alanlarda maksimum gelişim sağlar ve farkındalık düzeyini yükseltir .
• Bu süreç, kişinin nefesini nasıl açacağını ve tüm solunum sistemini nasıl kullanacağını öğrenmesi ile başlamaktadır. Bunun sonucunda, enerji düzeyi yükselmekte, beyin işlevleri artmakta ve böylece daha keyifli zihinsel ve duygusal ruh hallerine ulaşılmaktadır. Nefesin oluşturduğu daha yüksek frekanslı enerjiler, kişinin vücudunda ve bilinçaltında bulunan daha düşük frekanslardaki enerji modellerini değiştirir, transforme eder.
• Bu süreç, acının ve sistem içindeki yoğun enerjilerin daimi olarak dönüşmesini, yerine hafiflik ve netlik duygularının dolmasını sağlar. Nefes alış tarzımızı değiştirdiğimizde dünyamız değişir. Huzurumuz artar ve her anın tadını çıkarırız. Yaşamlarımız sürekli iyileşir.
• Transformasyonal Nefes; kişide fiziksel, zihinsel ve duygusal bütünlük sağlayan ve sistemde önemli düzeyde iyileşme gerçekleştiren ve kişinin ruhsal yapısını güçlendiren güçlü bir tekniktir.
Bir düşünün. Yaşamımız ilk ve son nefesimiz arasında ki sürede gerçekleşir. Hiç bir şey nefes kadar gerekli ve şu anda değildir.Yemek yemeden 3 hafta, su içmeden bir kaç gün yaşayabiliriz. Fakat pek çoğumuz nefessiz ancak bir kaç dakika dayanabiliriz. Bu da canlı kalabilmemiz için nefesi gerekli kılıyor .
• Eğer genel olarak konuşursak, biliyoruz ki, Transformal Nefes tekniğini kullanmadan önce solunum sistemimizi ancak %30 kapasiteyle kullanırız ve ayrıca sistemimize çok az yaşam gücü alabiliriz.
• Unutmayalım ki, yaşam mucizesini mümkün kılan sadece nefestir. Nefesle alınan oksijen hücrelerimizin en önemli besinidir.
• ETKİ
Transformasyonal Nefes sürecinin başlangıcında, nefes alma mekanizmasını açmamız gerekir. Solunum sistemi, alt karın bölgesinden başlar, solar pleksus sinir ağından geçer ve göğsün üstüne kadar gelir. Bu bölgeler birbirine bağlanırsa, insanın aldığı oksijen düzeyi en uygun (optimum) düzeye yükselir. Vücut iyileştirici etkiler alır ve zindelik artar. Kişinin enerjisi ve huzuru artar. Kapalı nefes alma modellerinde nefes alındığında, oksijen ve yaşam gücü bu bölgelerdeki hücrelere gider. Alt karın ve diyafram kaslarının kullanılması sayesinde, hazımsızlık ve sırt ağrısı gibi fiziksel şikayetler kısa sürede iyileşir.
• Bu sürecin ikinci düzeyinde olumsuz düşünceler, bastırılmış duygular, doğum travması, çocukluk travmaları ve geçmişte yaşanmış travmalar iyileştirilir. Tüm davranışlar ve eylemler, bir duygunun veya inancın sonucudur. Davranışlarımızı değiştirmek istiyorsak, duygusal/akılsal düzeyde değişiklik yapmamız gerekir. Nefes alırken oksijenin yol açtığı yüksek frekanslı titreşim, vücudumuzdaki elektromanyetik alanı değiştirerek oksijen yüksek frekansına yükseltmemizi sağlar. Bunun bilincine vardığımızda, nefes almanın daha bilimsel ve metafiziksel bir unsuru devreye girer.
• Fiziksel değişim yasasına göre, düşük frekanslı titreşim enerjisi, yüksek frekanslı titreşim enerjisine maruz kaldığında yükselir ve bu yükselme kalıcıdır. Bunun nefes alma sürecindeki anlamı, yüksek frekanslı titreşim enerjisinin hücre belleğindeki ve bilinçaltındaki düşük frekanslı titreşim enerjisini arttırdığıdır. Düşük frekanslı titreşim enerjisi ise olumsuz düşünceleri, travmaları ve bastırılmış duyguları içerir. Böylece bellekte kayıtlı tüm karanlık köşeleri aydınlatabiliriz. Belleğimizdeki bu enerji tıkanıklıkları açıldığında, artık olumsuz etkilenmeyiz.
• Bilinçaltı düzeyinde düşünme ve hissetme, nefes alışımızla bağıntılıdır, başka bir deyişle “Nasıl nefes alıyorsak öyle yaşıyoruz”. Herkes kendine özgü bir şekilde nefes alır. Bazı ortak nefes alma modelleri vardır, fakat bireylerin farklı durumlarda nefes alış şekilleri, parmak izi gibi benzersiz ve bireye özgüdür. Güçlü bir duygu hissettiğimizde kendimizi rahatsız hissedersek o an nefesimizi tutarız, böylece o duygudan kurtulmaya çalışırız.
• Bize kendimize hakim olmamız, susmamız vs. öğretilmiştir. Çoğu kişi kendini duygularına bırakmaz. Kulağa garip gelebilir, fakat karından nefes almak, tatsız duygulardan kurtulmayı sağlar, çünkü bu durumda hareket halindeki enerji tüm vücut ile birleşir, dışa vurulur ve vücuttan atılır.
• Nefesimizi tuttuğumuz zaman ise söz konusu enerji hücrelere gönderilerek bastırılır. Bunlar hastalığa ve diğer fiziksel şikayetlere yol açabilir. Yıllar boyu nefesimizi tuttuğumuz için bastırılmış olumsuz enerji birikmiş ve belirli bazı yerlere depolanmıştır. Sonuçta doğal nefes alma becerimizi kaybederiz, bu da doğal yaşamdaki yolun kaybedilmesi demektir. Nefes almak daha sevgi, neşe ve sağlık dolu bir hayatın kilit noktasıdır.
• Bilinçaltı ile nefes alma modelleri arasındaki bu sinerjinin iyi tarafı, iki yönde çalışmasıdır. Nefes alma tarzımızı değiştirdiğimizde, düşünme ve hissetme tarzımızı da değiştirmiş oluruz ki bu da Transformal Nefes tekniğinin dünyaya sunduğu en büyük hediyelerden biridir. Daha çok nefes alırsak, hayattan da daha çok şey alırız. Kolay, hızlı ve rahat şekilde nefes verdiğimizde, geçmişte kalmış veya bizim için olumsuz bu unsurları dışarı atarız. Nefes alma modelinde ne kadar açık ve bağlantılı olursak, nefes alma da bize istediğimiz şeyleri o kadar çok verir.
• Böylece Transformal Nefes’in üçüncü düzeyi olan ruhsal düzeye geliyoruz. Doğuda bilinçli nefes almanın gücü, asırlardır ruhsal aydınlanma aracı olarak kullanılmaktadır. Batıda bu konuya ancak son zamanlarda ilgi gösterilmeye ve akıl-beden bağlantısını araştırmaya başlanmıştır. Yaşam gücü, bilincimizi değiştirerek bilinçlilik düzeyini yükseltir ve bunu günlük yaşama bağlar. Böylece insan içinde rehberlik ve netlik kazanır. Gerçekler zaten insanın içindedir, aksaklıklar ortadan kalktığında doğal ve serbest şekilde ortaya çıkar.
• Duygusal ve zihinsel olarak- Transformasyonal nefes bilinçaltını temizler:
• Stresi çözer ve rahat tepki vermenizi sağlar.
• Hücresel hafızadaki geçmişe ait travmaları temizler.
• Öfke, korku, tedirginlik, suçluluk ve üzüntü gibi bastırılmış duyguları temizler.
• Ruhsal düzeyde- Transformal nefes bizi bilincin daha yüksek seviyelerine bağlar:
• Üst benliğimizle olan bağlantımızı açar.
• Birlik hissinin oluşmasını getirir.
• Ruhsal hediyeleri tam olarak anlamamızı sağlar.
• Transformal nefes daha çok sevgi, neşe ve “kendini iyi hissetme” sunar.
• Transformal nefes prosesi aracılığıyla nefes alma şeklinizi derin ve tam bir diafram nefesine dönüştüreceksiniz. Bu prosesle hücresel hafızanızın tüm seviyelerindeki negatif enerjiler temizlenecek ve bu sizin daha canlı, genç ve kendinizle olduğu kadar başkalarıyla da daha rahat olmanızı sağlayacak.
• KULLANILDIĞI HASTALIKLAR:
• Astım,KOAH,Bağımlılık,rehabilitasyon, sigara bırakma, görmede düzelme, Kanser, astım, doğum, baş ağrıları ve migrenler, depresyonlar, sindirim problemleri, sürekli yorgunluk, kısırlık, uykusuzluk, kalp hastalıkları, korkular, menstrüel düzensizlikler,Panik ataklar , stres, cilt sorunları v.b
• Transformasyonal nefes seansında neler olur?
•
Bir saat boyunca Transformal nefes ile açık bir dalga gibi nefes alacaksınız. Nefesi ağızdan alıp karından başlayarak tüm nefes sisteminizin bağlanması ve hiç beklemeden rahatça nefesi bırakmak önemlidir. Ve tekrar aralıksız bir şekilde başlamak.İşte bu şekil enerjetik olarak yüksek ve kapalı bir ortam oluşturur ki burda transformasyon doğal bir şekilde gerçekleşir. Bu prosesi güvenli bir şekilde oluşturabilmek için şunlar kullanılır: Eller, vücut taraması, sesler, niyet, onaylamalar ve Allah’tan yardım isteme.
• Seans içinde bilincin tüm seviyelerinde dönüşüm olur.( fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal ). Her seansta doğum travmasını, geçmiş yaşam travmalarını, baskılanmış duyguları ve negatif düşünce şekillerini güvenli ve kolay bir şekilde iyileştirebiliriz.
Etiketler: Sağlıklı Yaşam, Şifalı Bitkiler, Zindelik
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa