31 Mayıs 2012 Perşembe

Ayhan Ercan'dan Sağlıklı Zayıflama Çayı (9 Hayat)

Show tv de yayınlanan  Show Clup ve Pazar Sürprizi isimli programlarda  yayınlanan Ayhan Ercan'nın  9  bitki'den  oluşan 5 ayda 36 kilo verdiren zayıflama çayı tarifi .

1-)Mate Çayı (bir ölçek)
2-)Beyaz top kekik (bir ölçek)
3-)Çoban çökerten (bir ölçek)
4-)Barut agacı kabuğu (bir ölçek)
5-)Yeşil çay (iki ölçek)
6-)Sinirli ot (bir ölçek)
7-)Biberiye (bir ölçek)
8-)Funda yapragı (bir ölçek)
9-)Cimnema bitkisi (bir ölçek)

Bu bitkileri karıştırıp 8-10 dk demleyerek(kaynatmadan) sabahları aç karnına içilmesini öneren Ayhan Ercan  zayıflama çayının öğünlerden önce  günlük toplamda 3 bardak tüketilebileceğini söyledi. Çok kilolu olanların 5 fincana kadar içebileceklerini ekledi.

Not:Ayhan Ercan twitter hesabında kitabında'da verdiği kürü hipertansiyon hastaları hamileler ve emziren annelerin kullanmamasını yazdı.

Barut Ağacı Kabuğu

Biberiye

Cinnema

Sinirliot

Top Kekik

Yeşil Çay

Funda Yaprağı

Mate 

Çoban Çökerten

Etiketler: , , ,

23 Mayıs 2012 Çarşamba

Saç Dökülmesinin Yeni Nedeni (Prostaglandin D2)


Pensilvanya Üniversitesi uzmanlarından Dr. George Cotsarelis yönetiminde yapılan bir araştırmada 'Prostaglandin D2' adlı kimyasalın erkeklerde saç dökülmesine sebep olduğunu ortaya çıkardı.

Konu hakkında açıklama yapan Dr. Cotsarelis şunları söyledi: 'Buluğ çağı sonrası başın belirli yüzeyindeki 'Prostaglandin D2' hormon düzeyi normalin 3 katına çıkmakta ve bunun sonucunda saç dökülmektedir.

Bir doku hormon grubu olan Prostaglandin kimyasalı, hücre gelişimi, ağrı, kan pıhtılaştırma gibi görevleri yapmaktadır. Mesela, bu gruptan 'Prostaglandin F2 alpha' saç gelişimi sağlar. Ancak, 'D2'nin saç dökmesine sebep olduğu yeni ortaya çıktı. Bu kimyasalın o bölgedeki salgılanmasını önleyecek bir başka kimyasalı bulmak mümkün. Nitekim araştırıyoruz...'

Yorum:
Tedavi için henüz bir gelişme olmasa da kelliğe çare olabilecek yeni tedavi yaklaşımlarına artık daha yakın olunduğu bir gerçektir. Hayvan ve insan deneylerinden bu proteinin saç büyümesini bloke ettiği gösterilmiştir.

Etiketler: ,

22 Mayıs 2012 Salı

Dr. Mike Moreno'nun 17 Gün Diyeti


Dünyaca ünlü diyetisyen Dr. Michael Rafael Moreno'nun hazırladığı ve bugüne kadar binlerce kadının imdadına yetişen 17 gün  diyeti  ile 17 günde en az 5-6 kilo vermeniz mümkün.


Diyetin birinci gününde mönüde sebze var... 17 gün diyeti boyunca her gün yiyeceğiniz sebzeler ile günlük enerji ve vitamin ihtiyacınızı rahatlıkla karşılayabilir, lif açısından oldukça zengin olan sebzeler ile de iştahınızı kontrol edebilirsiniz. Sebzeler ile yiyebileceğiniz yüzlerce farklı çeşitli yemekler ve salatalar
hazırlayabilirsiniz.

Kahvaltı 
1 dilim kızarmış tost
 1 haşlanmış yumurta
 1/2 greyfurt

Öğle yemeği 
Tavuklu Sezar salata
 1 servis taze meyve
 1 fincan yeşil çay

Akşam Yemeği 
Fırında pişirilmiş dana eti
 2 çorba kaşığı yağsız çeşniyle birlikte 1-2 büyük boy karışık salata,

Atıştırmalık 
1 probiyotik, mandıra ürünü veya mandıra ürünü yerine geçebilecek ürün
 1 donmuş meyve
çubuğu

Tavuklu Sezar Salat
1 adet tavuk göğsü,
 1 küçük göbek kıvırcık marul,
1 küçük göbek kırmız marul,
1 adet soğan,
yarım adet kırmızı etli biber,
1 adet orta boy domates/5 adet cherry domates,
5 adet bebek mısır,
 3 yemek kaşığı zeytin yağı,
 yarım limonun suyu,
 tuz ve kekik

Tavuk etini zeytinyağı ile orta ateşte pişirin. Yeşillikleri iri iri doğrayın. Soğanı ve biberi küçük küçük doğrayın. Domatesleri de doğradıktan sonra tüm malzemeleri karıştırın. Zeytinyağı, limon suyu ve baharatlarını ekleyip karıştırdıktan sonra üzerine ince doğradığınız tavukları
ekleyin. Servise hazır.

KEMİKLERE DOST
Herkesin yemesinin tavsiye edildiği yumurtanın faydaları saymakla bitmiyor. İşte size bunlardan birkaçı:
 İçeriğindeki A vitamini ile gözün daha iyi görmesini sağlar.
 Kemik gelişimi ve sağlıklı diş oluşumu sağlar.
 D vitamini eksikliğine bağlı olarak oluşan kemik bozukluğunu engeller.
Vücudu zararlı maddelere karşı korur.
 Besin öğelerini vücutta enerjiye çevrilmesini sağlar.
 Vücut hücrelerini geliştirir.

Etiketler:

18 Mayıs 2012 Cuma

İbrahim Saraçoğlu Anne sütünü artırmanın yolları





İbrahim Saraçoğluanne sütünü artırmanın yolları
Anneler sütleri azaldığında çoğu zaman panik olurlar ve bu panik içerisinde sütlerini artırmak için bilinçsizsizce ne bulurlarsa yerler.
Bu çok yanlış bir davranıştır.Anneler sütlerini artırmak için; tahin helvası, incir, taze beyaz dut ve beyaz üzüm yemeli ve bol bol su içilmeliler.
Taze beyaz üzüm
Dereotu
İncir (taze veya kurutulmuş)
İncir-havuç
Taze beyaz dut
Haşlanmış taze beyaz dut kurusu kürleridir.

Yukarıda isimlerini yazmış olduğum kürlerin hazırlanma ve kullanma şekillerini vermiş bulunuyorum. Aynı anda yukarıda belirtmiş olduğum kürleri birden fazla kürün uygulanmaması gerektiğini özellikle belirtmek isterim.

Bunların dışında diğer yardımcı kürler ise,
Anason
Kereviz
Taze kereviz yaprakları
Bal kabağı
Çilek
Kıvırcık salata
Sumak
Rezene çayı
Tere

Kür 2 : Sabah akşam yemeklerden önce tüketeceğiniz dereotu sütünüzün artmasını sağlayacaktır.

Anne sütünün yerini hiçbir şey dolduramaz.

Günümüz insanının yaşadığı stres ve ekonomik şartlar veya çoğu kez annenin çalışıyor olması, anne sütünün erken azalmasına neden olabilmektedir. Emziren annelerin sütlerinin erken azalmasına veya "sütüm yetmiyor" diye düşünen annelerin imdadına dereotu yetişir. Sabah ve akşam yemeklerden önce tüketeceğiniz dereotu anne sütünü arttıracaktır. Emziren anneler ve hipotiroid Emzirme döneminde bazı annelerde hipotiroid gelişebilmektedir. Bu durumdaki emziren anneler, hipotiroide karşı önerilen ilaçları kullanamamaktadırlar. Hipotiroid ilacını almak zorunda olduklarından bebeklerini sütten kesmek zorunda kalmaktadırlar. Bu durumda olan annelere dereotu kürünü önermekteyim. Dereotu kürü, hem sütlerini artırmakta hem de hipotiroide bağlı şikayetleri ortadan kalkmaktadır. Her insanda dereotu kürü %100 etkili olacaktır diye bir kural kesinlikle yoktur. Çünkü her insanın metabolizması detayda farklı çalışır. Hekim kontrollerini ihmal etmeden dereotu kürü uygulanabilir.

Anne sütünü artıran kürler

Kür 1 : Günde iki porsiyon taze beyaz üzüm tüketmek anne sütünü artırıcı etki yapar.
Kür 2 : Sabah akşam yemeklerden önce tüketeceğiniz dereotu sütünüzün artmasını sağlayacaktır.
Kür 3:  Anne sütünü artırmak için haşlanmış kuru incir suyu da içilebilir. Sekiz- dokuz adet kuru inciri yarım litre suda haşlayınız. İkiye böldüğünüz suyu sabah-akşam olmak üzere günde iki kere tüketiniz.

Not: Bu kürler aynı anda uygulanmaz. Uygulama süresi bir haftadır. Bir haftanın sonunda uygulama bırakılır. Bir hafta uyguladığınız herhangi bir kürden sonra tekrarlama ihtiyacı duyarsanız bu defa başka bir kürü uygulamanızda bir sakınca yoktur. Örneğin, bir hafta taze beyaz üzüm kürü uygulayıp bıraktınız. Daha sonraki bir dönemde yine bir hafta olmak üzere dereotu veya kuru incir kürünü uygulayabilirsiniz.

Etiketler: , , ,

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Papatyalı cilt beyazlatma maskesi

json-in-script
cilt beyazlatıcı, renk bozuklukları
3 tatlı kaşığı papatya (çiçek kısmı)
1 fincan su
1 yemek kaşığı bal
1 yemek kaşığı gül suyu (isteğe bağlı)

1 fincan suyu kaynatın ve içine papatyaları atın. 7-8 dk beraber kaynattıktan sonra süzgeçten geçirerek soğumaya bırakın. Ardından bal ve gül suyunu ekleyin. İyice karıştırdıktan sonra yüzünüze ve boynunuza sürerek 15 dk bekleyin. Cildinizin aydınlanması için düzenli olarak kullanın. Bu maske renk bozukluklarına karşı birebirdir. Buzdolabı ömrü 1 haftadır. Hava geçirmeyen bir kapta muhafaza etmeye özen gösterin.
Not: Hamilelere tavsiye edilmez.

Etiketler:

Cilt aydınlatıcı peeling

1 yemek kaşığı kayısı çekirdeği tozu
3 yemek kaşığı kayısı ezmesi
3 yemek kaşığı olgun papaya ezmesi
Malzemeleri karıştırarak yüzünüze ve boynunuza uygulayın. Vücudunuza da uygulayabilirsiniz. 20 dk sonra nazikçe ovalayarak çıkarın ve durulanın. Eğer kayısı çekirdeği tozunuz yoksa yulaf unu ya da badem tozu kullanabilirsiniz. Cildiniz aydınlanacak, aynı zamanda yumuşak ve ışıldayan bir cilde kavuşacaksınız.

Etiketler:

Cilt beyazlatıcı doğal maske

Cilt beyazlatıcı
Yeteri kadar hindistan cevizi sütü
Yeteri kadar ananas suyu
Malzemeleri karıştırarak yüzünüze pamuk yardımıyla uygulayın. 20 dk bekledikten sonra durulanın. Malzemeler tamamen doğal olmalıdır. Bu uygulama cildinizin rengini bir ton açar ve renk bozukluklarına iyi gelir.

Etiketler:

Safranlı cilt beyazlatıcı doğal maske

3 yemek kaşığı süt
5-6 tel safran
Safranı sütün içine atın ve çözülmesini bekleyin. Yüzünüze ve boynunuza uygulayarak 20 dk bekleyin. Ardından durulanın. Bu işlemi düzenli olarak uygularsanız daha berrak ve açık bir cilde kavuşursunuz.

Etiketler:

15 Mayıs 2012 Salı

Bira Mayası Maskesi

-Eğer maya kuruysa, çok yumuşak bir hamur elde etmek için biraz suyla karıştırın.
Eğer tazeyse, az şekerli ılık suyla bîr hamur yapın.
-Bu maskeleri de her zamanki gibi uygulayın.
-15-20 dakika. tutun.
-Ilık suyla çıkarın.
Eğer taze maya kullanıyorsanız, maskeyi koyduktan bir kaç dakika sonra kabarcıklar göreceksiniz. Bunlar mayalanmadan oluşan kabarcıklardır. Bu maskeler, sivilceler, ergenlikler, derideki yağ sızmaları, donuk tenler İçin önerilir.
Bu Maskelerin Özellikleri
Bira mayasının bileşimleri ve oksitlenme ürünleri hücreleri yeniler, derideki yağ sızmalarım düzenler ve kanın dolaşımını artırır.
Bu maskeler
-san lekelerde
-kızarıklıklarda,
-kan çıbanlarında (bu çıbanların bazıları da B vitamini yokluğunda görülür) özellikle tavsiye edilirler.
İnce ve hassas cilt lerde ise kullanılmamalıdırlar.

Bu yazıyı ilk değerlendiren siz olun

Etiketler:

El Ayak Tırnak Bakımı(Refleksoloji)

Bir çok kültürde eski zamanlardan beri uygulanan Refleksoloji, ayaklarda bedenin tüm bölgelerine, organlarına ve sistemlerine karşılık gelen refleks noktaları olduğu ve bu noktaların beden anatomisinin aynası olduğu prensibine dayanan bir sanattır. Özel el ve parmak teknikleriyle bu refleks noktalarına uygulanan baskı, stresin azaltılmasını sağlayarak bedende fizyolojik değişikliklere yol açar.

Refleksoloji''nin temelinde, rahatsızlıkların enerjinin belli bir yerde bloke olmasından kaynaklandığı tezi yatar. Bu ilaçsız terapi, beden fonksiyonlarını normalleştirerek vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmasını harekete geçirir. Normalleşmiş beden fonksiyonları insana rahatlama, kaliteli bir uyku ve toksinlerden arınmış bir beden sağladığı gibi, dolaşım sistemini de güçlendirir; ağrıları dindirir. Refleksoloji tekniğiyle, bütün vücuda masaj yapmadan stresi vücuttan uzaklaştırmak, rahatlamayı ve dinlenmeyi sağlamak mümkündür.

 Refleksoloji nedir?
Refleksoloji’yi,“ Ayaklar bedenin aynasıdır” sözüyle özetleyebiliriz. Daha geniş anlamda Refleksoloji, ayaklara uygulanan özel ovma hareketleriyle vucudun belli bölgelerinde bloke olmuş enerjiyi çözerek, bedenin kendi kendisini iyileştirme gücünü harekete geçirmesi olarak tanımlanabilir. Refleksoloji ‘denge’ sağlayan bir terapidir. Refleksoloji Terapisi kişinin kendisini, fiziksel, duygusal ve ruhsal bakım dan iyi hissetmesini sağlar ve kişiye doğal dengesini kazandırır.

Nasıl uygulanır?
Refleksoloji, bedenin tüm bölgelerine, organlarına ve sistemlerine karşılık gelen refleks noktalarının ayaklarda olduğu ve bu noktaların beden anatomisinin aynası olduğu prensibine dayanan bir sanattır. Refleksoloji, özel el ve parmak teknikleriyle bu refleks noktalarına baskı ve ovma yoluyla uygulanır.

Refleksoloji yeni bir terapi midir? Tarihçesi ne kadar eskidir? 
Refleksoloji’nin tarihi 5000 yıl öncesine, Mısır Firavunlarına  kadar uzanmaktadır. Tarihte Refleksoloji’nin Hindistan’da, Japonya’da, Çin’de ve Amerika’nın yerli Kızılderili medeniyetlerinde bilindiği kaydedilir. Refleksoloji’yi çok sonra, 1900’lü yıllarda, Dr. William Fitzgerald yeniden keşfedecektir. Dr. Fitzgerald Refleksoloji’yi, bir ağrı kesme yöntemi olarak kullanmıştır. Zamanla, Amerika kıtasından dünyanın dört bir köşesine yayılan Refleksoloji, ayaklardaki belli refleks noktalarının bulunmasıyla yavaş yavaş bugünkü şeklini almaya başlamıştır.

Refleksoloji sırasında neler hissederiz? 
Refleksoloji, beden fonksiyonlarını normalleştirir. Normalleşmiş beden fonksiyonlarrı insana rahatlama, kaliteli bir uyku ve toksinlerden arınmış bir beden sağladığı gibi, dolaşım sistemini de güçlendirerek ağrıları dindirir. Bunların ötesinde Refleksoloji keyifli, dinlendiren ve ağrı sızı vermeyen bir terapidir. Refleksoloji terapisi sırasında, bazı organ ve sistemlerin harekete geçmesi doğaldır. Bu esnada kişinin kendisini farklı hissetmesi mümkündür. (Sözgelimi, Sindirim refleksine dokunulduğunda karnın guruldaması gibi.)
Refleksoloji ne gibi sıkıntılara iyi gelir?

Refleksoloji, hem (hastalıktan) “koruyucu sağlık” hem de belli sıkıntıların hafifletilmesi açısından uygulanabilir. Refleksoloji aşağıdakiler de dahil pek çok durumda yardımcı olabilir:
 Stres, Yorgunluk, Uykusuzluk, Migren, Başağrısı

Kadın hastalıkları, Menopoz, Regl sorunları

Kabızlık, Hazımsızlık, Sırt ağrısı, Romatizma, Siyatik, Eklem iltihaplanmaları, Sinüzit, Astım, Prostat sorunları


  Refleksoloji, bilimsel olarak kanıtlanmış mıdır? 
Evet. Örneğin, Amerika’da yapılan bilimsel bir araştırmaya göre Refleksoloji’nin, PMS’yi (Regl öncesi gerginliği) % 45 oranında azalttığı kanıtlanmıştır. (Ref. The College of Naturopathie and Complementary Medicine) Ayrıca araştırmalar Refleksoloji’nin hiçbir yan etkisinin olmadığını ve 20 dk.’lık bir Refleksoloji terapisiyle, vücut sirkülasyonunun % 10-15 oranında harekete geçirdiğini tespit etmişlerdir.

Refleksoloji kimlere uygulanmamalıdır?
Refleksoloji, hamileliğin ilk üç ayında tavsiye edilmez ve uygulanmamasına dikkat edilmesi gereken bir terapidir. Bununla birlikte enfeksiyon halinde, ateşlenme durumunda, kanser ve damar tıkanıklığı hastalıkları söz konusu olduğunda kişiye Refleksoloji uygulanmamalıdır.

Refleksoloji’nin teşhis ve tedavide kullanımı nasıldır?
Refleksoloji, tehşis söz konusu olduğunda mükemmeldir. Bir Refleksoloji uzmanı, ayaklarına dokunduğu kişinin sıkıntılarını büyük olasılıkla tehşis edebilir. Tedavi konusuna gelince ise; diğer Doğal Terapiler gibi Refleksoloji de, “koruyucu sağlık” çerçevesinde kendi üzerine düşeni yapar. Diğer Doğal Terapiler’den farklı olarak Refleksoloji, vücudun kendi iyileştirme mekanizmasını harekete geçirir.

Refleksoloji ne kadar sıklıkla uygulanır?
Refleksoloji, kişinin öngörüşmede belirlenen ihtiyacına göre haftada 1 seans (1 saat 15 dk.) uygulanması önerilir. Refleksoloji, yalnızca yukarıda değinilen sıkıntılarda değil, aynı zamanda kişinin kendi doğal dengesini kazanması için de oldukça etkilidir.

Etiketler:

EL VE AYAK İÇİN EVDE BAKIM

EL VE AYAK BAKIMI İÇİN EVDE YAPILABİLECEK ÖNERİLER


Kışın soğukla, yazın da sıcakla her an temas halinde olan eller ve tırnaklar, yaşınızı, yüzünüzden daha çabuk ele veriyor. Bunun yanı sıra, sürekli yapılan diyet kürleri de vücuttaki albümin ve mineralleri yok ederek, tırnaklarınızın kolayca kırılmasına ve yumuşamasına sebep oluyor. Ellerin ve tırnakların ültraviyole ışınlarına ve serbest radikallere karşı dayanıklı olmaları için bakım larına özen gösterilmesi gerekiyor. Yazın sık sık giyilen sandaletlerin içinde bakım lı ve sağlıklı ayaklara sahip olmak için, pediküre de ayrı bir önem verilmeli. Normal şartlarda dört hafta boyunca yeterli olan pedikür, yazın en fazla üç haftada bir yapılmalı.

Uzmanlar, manikür yapmanın en iyi zamanının, alınacak uzun ve ılık bir duş sonrası olduğunu bildiriyor. Tırnak etlerinin yumuşaması ve manikürden iyi bir sonuç alabilmek için, ellerin sabunlu suda bir müddet bekletilmesi gerektiğini belirten uzmanların diğer önerileri ise şöyle:


"Ojenizi temizledikten sonra yumuşaklık ve parlaklık kazanmaları için, tırnaklarınızı limonla ovun. Tırnak etlerinizi kesmek yerine, tırnak çubuğu ile dibe doğru itin ve temizleyin. Yumuşak ve sterilize edilmiş bir törpü ile tırnaklarınızı düzeltin. Ellerinize nemlendirici sürmeyi unutmayın. Ellerinizi son kez ılık suda duruladıktan sonra tekrar nemlendirici sürün. Tırnaklarınıza önce sertleştirici sürün. Böylece tırnaklarınız hem güçlenecek hem de kalıcı parlaklık kazanmış olacak. Ojenizi sürdükten sonra, çabuk kurumasını istiyorsanız, ellerinizi buzlu suda bir müddet bekletin. Tırnaklarınızı ve ojenizin rengini korumak için, bir kat da tırnak koruyucusu sürebilirsiniz."

Şımarık ayaklar

Uzmanlar, yazın sık sık giyilen sandaletlerin içinde bakım lı ve sağlıklı ayaklara sahip olmak için, pediküre ayrı bir önem verilmesi gerektiğini de kaydediyor. Normal şartlarda dört hafta boyunca yeterli olan pedikürün, yazın en fazla üç haftada bir yapılmasını öneren uzmanlar, ojeleri iyice temizledikten sonra ayakların sabunlu ve limonlu suyun içinde yaklaşık 10 dakika kadar bekletilmesi gerektiğini vurguluyor.

Uzmanlar, deniz, kumsal gibi faktörlerden ayakların mikrop kapıp enfeksiyonlara maruz kalmaması için, tırnakların etlerin dibinden kesilmemesi gerektiğini hatırlatarak şu önerilerde bulunuyor:

"Tırnaklarınızı yuvarlak değil, düz kesmeye dikkat edin. Çabuk uzamaması için etlerinizi kesinlikle kesmeyin. Ayaklarınıza ponza taşı ile masaj yapın. Ağrıyan ve şişen ayak bileklerinizi, ılık suda dinlendirin. Kan dolaşımını düzene sokmak için ise ayak masajınızı ayaklardan dizlerinize doğru yapın. Ayaklarınızı suda bir müddet bekletin ve havluyla nemini alın. Daha sonra da dilediğiniz renkte bir oje sürün. Pedikürünüz bittikten sonra, ayaklarınıza bakım kremi sürün ve sprey sıkın."

Uzmanlar, çok yürüyen kişilerin ayaklarını mutlaka dinlendirmesi gerektiğini de ifade ederek, bunun için yapılacak işlemin çok basit olduğunu anlatıyor:

"Orta boy bir leğenin içine sıcak su doldurun, içine antiseptik veya deniz tuzu katarak erimesini bekleyin. Ayaklarınızı 15 dakika boyunca bu suyun içinde dinlendirin. Daha sonra ayaklarınızı sudan çıkarın, iyice kurulayın ve yorgunluk alıcı bir jel veya krem ile bir süre masaj yapın."



El ve ayak bakımınız ve için evde yapabileceğiniz, basit, kısa süreli ve etkili öneriler...

* Gece yatmadan önce ellerinizi bir kabın içine koyduğunuz zeytinyağına batırın. Yaklaşık 10 dakika kadar tutun. Çıkarın, kurulayın ve pamuklu bir eldiven giyerek yatın, sabah kalktığınızda yumuşacık olduğunu göreceksiniz.
* Bir kabın içine bir miktar susam yağı koyun ve bir limonun yarısını sıkın. İyice karıştırdıktan sonra tırnaklarınıza sürün, beslendiklerini, güçlendiklerinigöreceksiniz.
* Ilık suyun içine nane yapı, susam yağı ve bir miktar pudra dökün. Ayaklarınızı, bacaklarınızı bu karışımla ovun. Kuru cilt ler için harika bir karışım.

Etiketler:

Topuk Çatlakları İçin Krem

Topuk çatlağını önlemek ve gidermek için mutlaka deneyin…

4 tatlı kaşığı vazalini benmari usulu eritin

İçine

1 çay kaşığı hindistan cevizi yağı
1 çay kaşıgı zeytin yağı
1 tatlı kaşığı alovera yağı

ekleyip karıştırın. Akşam yatmadan topuklarınaza sürüp çorap giyin.

Topuk Kremi

1 fincan vazelin kremi
5 adet dövülmüş aspirin
Yarım limon
Tüm malzemeyi karıştırın. Yarım kova suya deniz tuzu koyup ayaklarınızı yarım saat bekletin. Ayaklarınızı kuruladıktan sonra yukarıdaki karışımı ayaklarımıza sürün.

Şimdiden geçmiş olsun

Etiketler:

BİTKİLERLE EL-AYAK VE TIRNAK BAKIM I




Her mevsimde ayrı bir önem gösterilmesi gereken el ve ayaklarımız yaşımızı yüzümüzden daha çabuk ele verir. Kışın çatlayan, kuruyan eller, yazında fazla güneşten zarar görür. İşte yine www.dogadangelenguzellik.com  farkıyla el, ayak ve tırnaklarınız içinde size evde yapabilceğiniz kremler ve maske tarifleri...

El-Ayak Ve Tırnak Bakım ı

Soğuk Suyla Ayak Banyosu
Ayaklarınızı, sıcaklık hissi duyana kadar, 15 derecedeki suya sokun.
Şişmanlık, kabızlık, vücut yorgunluğu ve burun kanamalarına iyi gelir.

Sıcak Suyla Ayak Banyosu
Ayaklarınızı 15 dakika kadar, 42 derece suya sokun.
Böbrek hastalıklarına, adet sancılarına, migrene, boğaz ve karın ağrılarına iyi gelir.

Sıcak ve Soğuk Suyla Ayak Banyosu
Ayaklarınızı 5 dakika 42 derecedeki suya, 10 saniye 15 derecedeki suya sokun. Bu işlemi sırasıyla toplamda 5 kez uygulayın.
Dolaşım bozukluğuna, migrene, uykusuzluğa, selülite iyi gelir.

Giderek Sıcaklaşan Suyla Ayak Banyosu
Ayaklarınızı 30 derecedeki suya soktuktan sonra, kaynar su ekleyerek, tahammül edebildiğinizce sıcaklaştırın.
Yüksek tansiyona, siyatike, sinir sistemiyle ilgili tüm bacak ağrılarına, bronşite, astıma, yetersiz adet kanamalarına iyi gelir.
Adetin beklendiği günden 3 gün önce yapıldığında, olabilecek adet gecikmesini önler.

Uzamayan Tırnaklara Destek Formulü

Bir tas ılık suya bir çorba kaşığı tuz, birer tatkı kaşığı limon suyu ve sirke, bir çay kaşığı zeytinyağı koyun ve ellerinizi tutabildiğiniz kadar bu suda bekletin.
Her akşam bunu uygulamaya devam edin, tırnaklarınızı güçlendirecektir.
Ayrıca tırnaklarınızı limonla ve badem yağıyla ovabilrisiniz.
Bu formülün ölçülerini artırarak ayaklarınız içinde uygulayabilirsiniz...

Çabuk Kırılan Tırnaklar İçin

1 su bardağı ılık su
Yarım limon
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı badem yağı
Tüm malzemeyi karıştırın. Karışımı 2 saat bekletin. Bir süre beklettiğiniz karışımı el ve tırnaklarınıza sürün.

Nasır İçin

250gram tereyağı
100gram aynı sefa bitkisi
1 tatlı kaşığı lanolin
250 gram tereyağını kısık ateşte eritin üzerine 100 gram aynı sefa bitkisini ekleyin. 1gün bekletin. Ertesi gün karışımı tekrar kısık ateşte eritin. Eritme işlemi yaparken içine 1 tatlı kaşığı lanolin ekleyip 5 dakika kaynatın. Karışımı nasırlı bölgenize her gün uygulayın.

Çatlak Eller İçin

2 limon suyu
50 gram gliserin
30 gram badem yağı
30 gram kolonya
2 çorba kaşığı pudra
Tüm malzemeyi karıştırın. Şişeleyin. Karışımı ellerinize sürüp 15 dakika poşet içinde bekleyin.

Etiketler:

Evde El ve Ayak Bakımı | ŞEKER HASTALIĞI(diyebet)

Diabet hastaları ayak sağlığına en çok önem göstermesi gereken gruptur. Diabetlilerde ayak ülserleri çok ciddi bir sorundur. Her 100 diabetliden 20'si yaşam boyunca en az bir kez, ciddi ayak ülseriyle karşı karşıya kalmakta ve bunların hiç de azımsanmayacak bir oranı bu ülserler nedeniyle parmak ya da ayaklarını kaybetmektedirler. Diabetik ayak ülserinde sorumlu en önemli faktör diabetik nöropatidir. Bir diğer faktör ise dolaşım bozukluğu ve damar tıkanıklıklarıdır. Eğer sinir uçlarında diabete bağlı bir hasar, yani diabetik nöropati ortaya çıkarsa, ayaklarda his kusurları başlar. Başlangıçta yanma, üşüme, diken batmaları, karıncalanmalar, ağrılar şeklinde başlayan yakınmalar giderek yerini his kaybına bırakır. Hissetmeyen bir ayak, dar ayakkabının içinde, sıcak bir kumda, sıcak suda, kaloriferin üzerinde veya yalınayak yürürken büyük tehlike altındadır. Sıcağı, ağrıyı hissetmeyen ayaklar kolayca yaralanır ve ülserler meydana gelir. Ülser kısa zamanda mikroplanır ve daha ciddi ayak sorunları karşımıza çıkar.

Nöropatide ayrıca ayak ve bacak kaslarınca zayıflamalar, tendonlarda gerilmeler, eklemlerde sertleşmeler ortaya çıkar. Ayakların uzun kemiklerinin parmaklarla eklemleşen uçları belirginleşir. Ayaktaki bu şekil bozuklukları bası gören yeni noktalar ortaya çıkar. Bu bölgeler nasır oluşumu açısından riskli yerlerdir.

Nöropati, otonom sinir sistemini de etkiler. Otonom nöropati ayak damarlarının refleks çalışmasını bozar. Normalde ayağa kalkınca bacak damarlarında refleks bir daralma meydana gelerek, kanın, beyin ve kalp gibi hayati önemi olan organlara yönelmesini sağlar.

Diabetlilerde sinir sisteminde oluşan hasar bu refleks daralmanın kaybına yol açar. Sonuçta, ayak atar ve toplardamarlarında sürekli bir gölgelenme oluşur. Ayaklar sıcaktır, ayak sırtında toplardamarlar belirgindir ve çok çabuk şişer. Bu durum kemikleri de etkiler ve sürekli bir yıkım faaliyete başlar. İncelen zayıflayan kemiklerde gözle görülmeyen kırıklar oluşur ve bu kırıklar yeni kemik dokusu ile iyileşir. Ancak zaman içirisinde kemiklerin şekilleri bozulur, ayakta deformiteler ortaya çıkar. Charcot ayağı olarak adlandırdığımız bu durumun ampütasyon riski çok yüksektir. Şekli bozulan ayağın ağırlığını taşıyan bölgeleri değişir. Yük binen bu yeni bölgeler ağırlık taşımaya uygun bir anatomik yapıya sahip olmadığı için nasırlar, su toplamaları ortaya çıkar. Nasırlar ülser açısından büyük tehlikedir. Nasır son derece sert bir dokudur ve altındaki sağlam ayak dokusuna sürekli bası yaparak yaralar oluşturur. Nasır tabakasının altında oluşan yaralar uzun süre gizli kalır ve iltihaplanması çok kolaydır. Nasırı görmeyen diabetliler çoğu zaman ciddi enfeksiyonlu bir ayakla karşımıza çıkarlar. İltihap kemik dokusuna kadar yayılabilir.

Nöropatinin önlenmesinin tek yolu çok iyi bir şeker kontrolünün sağlanması ve bunun yaşam boyu sürdürülmesidir. Eğer nöropati ortaya çıkmış ve ayaklarımızda his kusurları başlamışsa, gözlerimiz ve ellerimiz kaybolan ağrı duygusunun yerine geçmelidir. Her akşam ayaklar iyice muayene edilmeli, en ufak bir renk değişikliği, deri lezyonu veya yaralanmanın varlığında hemen bir diabet hekimine başvurulmalıdır.

Ayaktaki şekil bozukluklarının düzelmesi mümkün değildir. Ancak uygun ayakkabıların giyilmesi ve iyi bir ayak bakımı ile yaraların önüne geçilebilir. Ayakkabı seçimi çok önemlidir. Ayakkabı seçerken uzman yardımı almak gereklidir. Çünkü diabet hastaları farkında olmadan ayaklarına iki numara küçük ayakkabı alabilirler. Yeni ayakkabılar alıştıra alıştıra giyilmelidir. En doğrusu ayağın yeni bası noktalarının saptanması ve ona uygun tabanlık ve ayakkabı yapılmasıdır. Ancak bu olanakların kısıtlı olduğu koşullarda yumuşak ve hava tabanlı spor ayakkabıların giyilmesi de ülserin gelişimini önleyebilir. Sivri burunlu, sert tabanlı, dar ayakkabılar asla kullanılmamalıdır. Ayakkabılarınız yumuşak deriden ve kapalı olmalıdır.

Ayakların ağrıyı hissetmediği unutulmamalıdır. Tırnaklar kesilirken çok dikkat edilmelidir. Tırnaklar kanatılmadan ,düz kesilmeli, makasın ucu sivri olmamalı, pedikür yapılmamalıdır. Tırnak batmalarının tedavisi cerrah tarafından yapılmalıdır. Ayaklar her akşam ılık su ve sabun ile yıkamalı, iyice kurulanıp, nemlendirici kremle cilt kurumalara ve çatlaklar karşı korunmalı , ama parmak aralarına krem sürünmemelidir. Sürtünmeye karşı çok hassas olan parmak araları kuru tutulmalıdır. Pamuklu çorap giyilmelidir. Dikişli çoraptan kaçınılmalıdır. Ayakların yıkandığı suyun sıcaklığı kontrol edilmelidir. Sıcak sudan uzak durulmalıdır. Evde yalınayak dolaşmamalı, burnu kapalı terlik kullanılmalıdır. Parmak aralarındaki çatlaklardan kolayca mikrop girebilir. Bu nedenle mantar varsa hemen bir hekime başvurulmalıdır. Eğer ayaklarda nasır oluşmuşsa, diabetik ayak polikliniğine başvurulmalı ve özel cihazlarla nasır temizliği yapılmalıdır. Ayak polikliniklerinde nasırları düzenli temizlenen ayaklarda, oluşma riski olan her iki ülserden birini önlemek mümkündür. Nasırlar bıçak, jilet, makas yardımı ile kesilmemeli, asla nasır ilacı kullanılmamalıdır

Etiketler:

Buhar Banyosu ve Siyah Noktalar


Sivilce ve Siyah Noktalar
Sizde evinizde kolayca buhar banyosu yapabilirsiniz.Bir tencere kaynar suya ıhlamur atarsanız ve başınızı havluyla örtüp buhar banyosu yapabilirsiniz.Ancak 10 dakikayi geçmemelidir. İsterseniz papatyada ekleyebilirsiniz. Eğer gözleriniz için istiyorsaniz peygamber çiçeği kullanabilirsiniz. Cildiniz çok yağlı ise gül kullanın…Eğer ki cildiniz kuru ise  mürver yada hatmi çiçeği ekleyin. Cildiniz kızarmış lekeler varsa muşmula atın.

Siyah noktalarla başınız dertte ise yüz buharından sonra bunları sıkmadan şırınga ucuyla bastırarak temizleyebilirsiniz.Siyah noktaları sıkmak cildinize zarar verebilir…Ayrıca şırınga kullanırken siyah noktaların çıkış tarafına bakarsanız ona göre çıkartmanız kolay olacaktır. .Bu işleme başlamadan ve bitirdikden sonra ise temizleme losyonu yada temizleyici kullanın.Hijyen önemlidir. Diğer siyah nokta maskeleribe cilt bakımı  etiketine bakabilirsiniz..

Etiketler:

Ayvanın Faydaları

Uzmanlar özellikle şu 7 rahatsızlık ayvayı için öneriyor; Kalp, akciğer, boğaz, mide, göz, bağırsak ve ağız rahatsızlıkları...

Ama sadece bunlar değil, cinsel gücü artırıyor, ağız yaraları ve kokusunu önlemede birebir, ishale derman, cildi gençleştiriyor ve dudak çatlamalarına çare oluyor...

Ayva protein, şeker, organik asit, A, B2 ve C vitamini ve demir, bakır, potasyum gibi mineraller açısından çok zengin... Tohumları ise yağ ve protein içermekte.

İŞTE AYVANIN FAYDALARI

-Ayva, çocuklarda sağlığı korur, büyüme ve gelişmeyi hızlandırır.

-Birçok hastalığa şifa olan ayva, kalp, akciğer, boğaz, mide, göz, bağırsak ve ağız rahatsızlıklarının tedavisinde faydalı.

-Her yaşta sinir sistemini güçlendirir

-Mide ve bağırsakları zararlı mikroplardan koruyarak hazımsızlık gibi sorunları önler.

-Cildi ve tırnakları zinde, parlak ve daha sağlıklı hale getirir.

-Grip ve nezle de iyileşmeyi hızlandırır.

-Ayva ya da ayva suyu ishalin geçmesi için de çok faydalı. Meyvesi veya meyvesinden hazırlanan şurup ve komposto ishale iyi gelmekte.

-Vücudun gücünü artırarak, zinde tutmaya yardımcı olarak yorgunluk ve bitkinlikten korur.

-Ağız kokusunu önler.

-İçerdiği vitamin ve minarelerle kalp ve damar hastalıklarından koruduğu, varisi önlediği ve varis tedavisine yardımcı olur.

-Cinsel gücü artırdığı bildirilmektedir.

-Kandaki kötü kolesterolü düşürerek damar sertliğinden korur.

-Ayva hoşafı ağızdaki yaraların iyileşmesini hızlandırır.

-Tereyağında pişirilen ayva, balgamı söker, kronik öksürüğe, solunum sistemi hastalıklarına ve bronşite iyi gelir.

-Ayva çiçeği kaynatılıp içildiğinde annelerin sütünü artırır, kalbi güçlendirir ve baş ağrısına iyi gelir.

-Ayva kabuklarının kaynatılıp içilmesi, idrar yolu iltihaplarında iyileşmeyi hızlandırır.

-Ağızdaki yaralar, boğazdaki şişlik ve ağrı için ayvanın kendisi ya da yapraklarının kaynatılıp suyu ile gargara yapılması mucize etkiler yapıyor.

-Dudak çatlamalarını önlemek ya da iyileştirmek içinde ayva çekirdeklerinin kaynatılıp dudakların bu suyla yıkanması öneriliyor.

-Ayva yaprakları çay gibi demlenip içildiğinde sakinleştiriyor ve uykusuzluğa iyi geliyor.

-Şeker içeriğinin düşük olması nedeniyle şeker hastaları tarafından da rahatlıkla tüketilebiliyor.

Etiketler:

Hindistana Özgü Bitkiler İle Güzellik(Suna Dumankaya Sırları)

Cilt bakımı için pahalı kremler, kozmetik ürünler kullanıyorsanız tarzınızı değiştirip, bitkilerle cilt bakımı yapmaya ne dersiniz?

Bitkilerle cilt bakımı uzmanı Suna Dumankaya’dan kuru ciltler için nemlendirici, hassas ciltler için canlandırcı, karma ciltler için dengeleyici cilt bakım maskeleri çok işinize yarayacak.

Kuru Ciltler için Nemlendirici Maske Malzemeler: 1 su bardağı süt, 1 elma rendesi, 1 kahve fincanı öğütülmüş badem.

Uygulanışı : Süt ve elma rendesini bir kapta karıştırıp, pişirin. Ardından bademi ekleyip kısık ateşte 10 dakika daha pişirin.


Kuru ciltler için nemlendirci Cilt bakımı maskesini ılındıktan sonra temizlenmiş cildinize sürün ve 20 dakika bekletin. Ardından ılık su ile cildinizi durulayın.

Hassas Ciltler için Canlandırıcı Maske Malzemeler : Yarım muz, 1 tatlı kaşığı bal, 1 yemek kaşığı süt

Uygulanışı : Muzu ezdikten sonra bal ve sütü ilave edin. hassas ciltler için canlandırcı maskeyi temizlenmiş cildinize sürün. 20 dakika bekledikten sonra ılık su ile yıkayın.

Karma Ciltler için Dengeleyici Maske Malzemeler : 1 tatlı kaşığı pirinç unu, 1 tatlı kaşığı polen unu, 1 çay kaşığı zeytinyağı, 1 çay kaşığı süt

Uygulanışı : Tüm malzemeleri karıştırın. Temizlenmiş cildinize, karma ciltler için dengeleyici maskeyi sürün. 20 dakika beklettikten sonra önce sıcak sonra soğuk ile cildinizi durulayıp, kurulayın.

Etiketler:

Evde Muhteşem Kokulu Saç Parfümü Yapın

    Evde Yapabileceğiniz saç parfümü ile saçlarınızı yıkadıktan sonra muhteşem kokmasını ister misiniz ? Bu muhteşem kalıcı parfümü yapabilirsiniz. Gerekli malzemeler • 6 yemek kaşığı pudra halinde odun kömürü • 5 yemek kaşığı lavanta yapımında kullanılan kokulu sakız • 1 yemek kaşığı benzoin • 1 yemek kaşığı nitrat • 2-3 damla bergamot yağı • 2-3 damla sandalağacı ( parfümlerde de kullanılan muhteşem bir esans) • zamk ağacından bir miktar zamk  Bu malzemeleri karıştırıp kevgirden geçirin sonrasında yağları ekleyin. Potasyum nitratı ve biraz zamk ağacını ekleyin.Karışımı bir su buharında ısıtın ve kurumaya bırakın. Nemli saçlarınızı dumanına tutun. Koku çok aromatik ve egzotik olacaktır.                                            

Etiketler:

Saç Düzleştirmek (Kalıcı Fön)

  Saçlarınızı düzleştirmede fön en kolay ve en pratik yöntem ancak dünyamızda yaşanan küresel ısınma etkileri ile fönde çok dayanıklılık olmamakla birlikte geçici çözüm olmuştur. Bu nedenle kalıcı fön adı altında yapılan saç düzleştime yöntemleri kullanılabilir. Bu yöntem hakkındaki bazı detaylar şöyle; Kabaran, elektiriklenen saçlarınızdan 6-8 boyunca kesin olarak kurtulabilirsiniz. Bu işlem ne kadar zaman alır? Yaklaşık olarak 4 saat süren uzun, ama sonucuna değen, biraz zahmetli bir iş (En az 6-8 ay boyunca saçlarınıza fön çektirmeyi düşünmeyeceksiniz.) Her saça uygulanabilir mi? Eğer saçlarınız aşırı derecede kimyasal işlem gördüyse, uygulanmaz . Ancak sadece boya, az miktarda balyaj varsa uygulanmasında bir sakınca yok. Röfleli saçları da mutlaka görmemiz gerekiyor.Röfleli saçlara da uygulama yapmamız mümkün.. Doğal saçlarda kesinlikle harika sonuçlar aldık!. Yıkadıktan sonra nasıl duracak? Denize, havuza, sauna ya girip çıktığınız da saçlarınızı kendi haline bırakın. Saçlarınız kuruduğunda kesinlikle fön çekilmiş gibi dümdüz ve parlak olacak.

Etiketler:

Ebru Şallı'nın Hamilelik Dönemi Koruyucu Saç Maskesi

Hamileliği süresince formundan hiçbir şey kaybetmeyen Ebru Şallı, güzellik sırlarını geçtiğimiz yıl çıkardığı 'Hamilelikte Sağlıklı ve Güzel Kalmak' adlı bir kitapla anne adaylarıyla paylaşmaya başlamıştı. Her fırsatta anne adaylarına sağlıklı ve güzel olmaları için önerilerde bulunan Şallı; Bebeğim ve Biz dergisine de her ay yazı yazmaya başladı. Derginin nisan sayısında Şallı, hamilelik ve doğum sonrası yaşanan saç problemleri konusunda anne adaylarını uyarıyor.


Sabrırlı Olun

Genelde hamileliğin saçları yıprattığının düşünüldüğünü söyleyen Şallı, bunun tamamen yanlış bir kanı olduğunu aksine saçların hamilelik süresince daha parlak ve gür göründüğünü anlatıyor. Anne adaylarının saçlarına uyguladıkları bakım ları hamile kaldıklarında da yapmaya devam etmelerinin çok önemli olduğuna değinen ünlü model, saç dökülmesinin doğumdan sonra başladığına dikkat çekiyor. Kendisinin dökülme sorunuyla doğumdan üç ay sonra karşılaştığını dile getiren genç anne, soluğu dermatoloğunda almış. Doktorunun dökülen saçların yerine yenilerinin çıkacağını söylemesiyle rahat nefes alan Şallı, saç dökülmesinin zorunlu bir süreç olduğunun ve hiçbir tedavinin bunun önüne geçemeyeceğinin altını çiziyor. 6 ay içinde her şeyin normale döneceğini söyleyen model, anne adaylarını sabırlı olmaları konusunda uyarıyor.

Ebru Şallı'nın Saç Bakım Maskesi

Saçlarını korumak için doğal bir maskeye başvuran Şallı, karışımının tarifini de verdi: 1 yumurta sarısı, 3 yemek kaşığı kekik yağı, 3 yemek kaşığı badem yağı ve 2 yemek kaşığı zeytinyağı yer alıyor. Bu maskeyi saçınıza uygulamadan önce, saçınızı yıkayıp ıslaklığını havluyla almanız gerekiyor. Ardından bu karışımı saçınıza sürüp 45 dakika bekletip saçlarınızı yıkayın.

Etiketler: , ,

Saç Uzamasını Hızlandırıcı Formül

1 tane ortaboy turpu rendeleyip 2,5 su bardağı suyla haşlıyoruz, sonra soğumaya bırakıyoruz,posasını süzgeçle ayırdıktan sonra içine bir yumurta sarısı koyuyoruz ve karıştırıyoruz,saçlarımıza masaj yaparak uyguluyoruz,bir naylon torbayla yada streçle sarıp havluyla muhafaza ediyoruz 1,5 saat kadar bekletip sonra güzelce yıkıyoruz....

Etiketler:

Saçları Hatada 2 cm Uzatan Formül

Saçlarım uzamıyor bakımsız gözüküyor, sarılarım soluk, saçlarım parlamıyor diyorsanız… İşte size turp suyundan gelen mucize. Hafta 2 cm uzayan saçlara sahip olun…

Turplu suyumuz:
bir turp rendelenir, 3-4 bardak su içinde yarım saat kadar kaynatılır daha sonra posasından suyu ayrılır ve suyunun ılık olması beklenir.ılık olduğu zaman yumurta sarısıyla karıştırılarak saça bi güzel masajla yedirilir ardından strechlenir ve herhangi bir havlu ya da bezle baş bağlanır. 1-2 saat beklenilir ve banyoya giderek suyun sıcak olmamasına dikkat edilerek soğuk ya da ılık suda saçlar şampuanla bi güzel yıkanır.

Bir hafta sonunda uzayan 1-2 santim saç sonunda da mutluluktan havaya uçulur =)) Şimdilik bu kadar yardımcı olabilirim canlarım hiçbirinizin memnun kalmayacagını düşünmüyorum pişman olmamak için deneyin sadece 1 hafta sonunda vazgeçilmeziniz olacak.

(Baştan saç dökülmesi yapması sizi endişelendirmesin işe yaramayan saçları atıyo yerine daha gürleri cıkıyo farkedersiniz zaten ve bir hafta sonunda 5-6 tel dökülmeye baslıyo 50-100 tel dökülen saçlarım bilginize..)

Etiketler:

Evde Yapabileceğiniz Saç Bakımı

Saçlarınızı her gün fırçalayın 30 g biberiye yağı 5 g lavanta yağı Biberiye ve lavanta yağını karıştırarak ışık geçirmeyen bir şişeye koyun. Kullanım için birkaç damla yağı saç fırçanıza sürerek saçınızı fırçalayın. Her gün saçınızı bu şekilde tararsanız saçlarınız gürleşir ve sağlıklı bir görünüme kavuşur.

Kuru saçlar için nemlendirici bakım 3 yemek kaşığı jojoba yağı 1 yumurta sarısı (oda sıcaklığında) 2 yemek kaşığı sıvı bal 1 damla yasemin yağı Jojoba yağını mikrodalgada 30 sn ısıttıktan sonra üzerine yumurta sarısını ekleyin ve iyice çırpın. Ardından sıvı balı ekleyerek çırpmaya devam edin. Son olarak yasemin yağını katın. Ardından nemli saça uygulayarak 30 dk bekleyin ve saçınızı yıkayın. Bu bakım sayesinde saçınız ihtiyacı duyduğu nemi sağlayacak ve harika kokacak.

Donuk ve cansız saçlar 5 damla limon suyunu bir yumurtayla iyice çırpın. Karışımı saç tellerinize uygulayarak yedirin. Başınıza şeffaf bone takarak 2 saat bekledikten sonra, yumuşak formüllü bir şampuanla saçınızı yıkayın. Saçlarınız canlanıp, dolgunlaşacak.

Avakadolu saç maskesi 1 yumurta 1/2 avokado (kabuğu soyulup, ezilmiş) 2 yemek kaşığı buğday özlü yağ Yumurtayı köpürene kadar blendırda karıştırın. Üzerine avokado ile buğday özlü yağı ekleyin. Ardından karışımı saç derinize masaj yaparak sürün. Kafanıza plastik bir bone geçirerek 30 dk bekleyin. Saçınızı temizlemek için önce ılık suyla yıkanın. Ardından yumuşak formüllü bir şampuan kullanın. Bu formül saç derinize nüfuz ederek daha sağlıklı saçlara sahip olmanızı sağlayacaktır.  

Bitkisel bakımla kepeklerinizden kurtulabilirsiniz 2 tatlı kaşığı saf sirkeyi 6 tatlı kaşığı suyla karıştırın ve yatmadan önce kafa derisine tatbik edin. Kafanızın etrafını havlu ile sarın. Ertesi sabah başınızı yıkayın. Şampuanladıktan sonra sirkeyle durulayın. 3 ay boyunca haftada bir bu tedaviyi uygulayın. 1 tatlı kaşığı limon suyunu 2 tatlı kaşığı sirke ile karıştırın ve kafa derinize masaj yapın.

Saçınızı yumurta şampuanı ile yıkayın. (Yumurta şampuanı: 1 yumurta, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı limon suyu, 1 yemek kaşığı yumuşak formüllü kokusuz şampuan ya da kastilya sabunu ve 1/2 fincan suyu blendırda karıştırarak, homojen hale getirin. Şampuanı hemen kullanıp, durulanın (Buzdolabında bekletip, ertesi gün de kullanabilirsiniz). 1 tatlı kaşığı badem yağını, 1 tatlı kaşığı saf kükürt tozu, 2 tatlı kaşığı tuvalet ispirtosu ve 4 tatlı kaşığı su ile karıştırın ve kafa derinizi bu karışımla ovalayın. 2 fincan suya 4-5 yemek kaşığı kekik katarak 10 dk kaynatın. Soğuduktan sonra süzerek kafa derinize masaj yapın. Yarım saat bekledikten sonra durulanın. 2 aspirini herhangi bir kepek şampuanına atarak, çözülmesini sağlayın ve yıkanın.

Kafa derinize badem yağı ile masaj yapın. Bir havlu alarak sıcak suya daldırın ve saçınızın etrafına sarın. Bunu 3-4 defa havlu soğuyana dek tekrarlayın. Amla, reetha ve shikakai’den 100 g alarak karıştırın ve 2 lt suda sıvı hale gelene kadar kaynatın. Bu şampuanı bir ay boyunca kullanın. Kepeğiniz yok olacak ve saç telleriniz kalınlaşacaktır.
Çemenotu tohumlarını öğüterek bir gece suda bekletin. Kafa derinize bu suyla masaj yaparak 15-20 dk bekletin. Ardından yumuşak formüllü bir şampuanla yıkayın. Saçınızı ılık elma sirkesi ile yıkayın ve kafanızı bir havlu ya da şeffaf bone ile sararak 30-40 dk bekleyin. Suyla durulayın. Kepekleriniz gidene kadar haftada iki kez bu işlemi tekrarlayın. 100 g hamamelisi, 1 yemek kaşığı taze limon suyu ve 200 ml su ile karıştırın. Saçını şampuanladıktan sonra kafa derinize pamuk yardımıyla bu karışımı sürün. Bu işlemi kepek tedavi edilene kadar birkaç kere tekrarlayın. Selenyum sülfid ya da salisilik asit içeren bir şampuan kullanın. Haftada bir Zest sabunu kullanın. Yağlı saçlar için işe yarayabilir. Yalnız saçı kuruttuğu için saç kremi kullanın ya da kafa derinizden uzak tutun.              

Etiketler:

Sigarayı Bırakma Yolları Bitkisel

Sigara nasıl bırakılır? Ben sigarayı bırakamam gibi düşüncelerden uzaklaşın.  Öncelikle bunu istemeli ve bunun için çaba göstermelisiniz. Sigarayı bıraktığınızda daha kaliteli bir yaşam süreceksiniz. Zararlarını ciddi anlamda kavramalısınız, sigara içen insanın akciğer kanserine yakalanma riski sigara içmeyen bireyden 9 kat daha fazladır. Sigaranın zararları bu kadarla da kalmamaktadır. Sigarayı bırakamayacağım düşüncesini bir kenara itin. Olabildiğince kendinizi farklı şeyler ile oyalayın. Bunun geçici bir süreç olduğunu en sonunda sigara içme isteğinizin de yok olacağının farkında olun. Yeni çıkan yasalarla beraber zaten sıkıntı haline gelen sigarayı gelin bırakma yöntemlerini uygulamaya koyulun. Bunlarla beraber sigarayı bırakmak için aşağıdaki bitkisel yöntemleri uygulayın.

    Soya unu, zerdeçal, bal ve zencefili karıştırarak her sabah tüketin.
    Meyan bitkisinin kökünü ağzınızda çiğneyiniz.

Etiketler:

Bronşit Tedavisi (Bitkisel Çözüm)

Bronşit tedavisindeki ilk aşama sigaranın bırakılmasıyla başlar.Bronşit Tedavisi Bronşit hastası olan kişi sigarayı bıraktıktan sonra nefes darlığı problemini yavaş yavaş atmaya başlar. Sigarayı bıraktıktan sonra bitkisel tedavileri yerine getirirse hastalıktan büyük oranda kurtulur. Bu tedavinin en önemli detayı sigarayı bırakmaktır. Bununla ilgili olarak sigarayı bırakmanın yolları başlıklı yazımızı okumanız tavsiye edilir. Sigarayı bıraktıktan sonra tedavi süreciniz hızlanacaktır. Sigara içmemesine rağmen bronşit hastalığı olanlar ise yine aşağıda bahsedeceğimiz bitki kürlerini kullanabilirler. Bunun yanı sıra bronşit başlangıcı için de aşağıdaki şifalı bitkiler iyi gelecektir.

    Ateşe bıraktığınız 1 litrelik suya bir tutam yulaf atın. Attığınız yulafı su da kaynamaya bırakın. Bir süre sonra kaynayan suyu süzün. Elde ettiğiniz bu karışımı haftada 2 kez tüketin. Bu işlemi 3 hafta boyunca tekrar edin.

Tedaviden bir sonuç alamazsanız uzman bir hekime görünmeniz tavsiye edilir.

Etiketler:

Diş Beyazlatmak İçin Bitkisel Çözümler

Dişlerimiz bir süre fırçalanmazsa sararmaya başlayacaktır. Bununla beraber alınan sigara, kahve, çay sararma işlemini hızlandıran etkenlerdendir. Parlak ve beyaz dişlere sahip olmak herkesin hayalidir. Zaman zaman diş fırçalamayı unuturuz ya da üşeneceğimizden bu işlem ertelenir. Sürekli ertelenir de diyebiliriz. Diş sararmasını önlemek için size sunulan bitkisel tedaviler sonucunda dişlerinizi fırçalamayı ihmal etmeyin. Eğer dişleriniz sararmışsa ve de fırçaladığınızda bir değişiklik göstermiyorsa bitkisel çözümleri kullandığınızda düzenli olarak dişlerinizi fırçalayın. Ancak birde dişi sarı olan insanlar vardır. Buna diş hekimi de kesinlikle bir çözüm getiremez. İşte size bitkisel diş beyazlatma yöntemleri;
  • Karbonattan kaçının, karbonatı dişlerinize sürdüğünüzde dişinizde ve diş etlerinizde aşınma yapacaktır. Bu da size sağlıksız bir diş olarak geri dönecektir.
  • Kurutulmuş olan adaçayı tozunu dişinizin temizliğinde kullanırsanız dişlerinizin beyazlamasına yardımcı olur. Diş beyazlatıcı özelliği vardır.

Etiketler:

Zayıflamak istiyorum Diyorsanız Bitkisel Çözüm

Zayıflamak istiyorum Diyorsanız Bitkisel Çözüm isimli yazımızda sizlere zayıflama yöntemlerinden bahsetmek istiyoruz. Zayıflamak uzun uğraşlar gerektirir. İlk olarak zayıflamak isteyen insan bunun farkında olmalıdır. Sabretmeli, sabrını zorlamalıdır. Kilo vermek uğraşlı ama sonucunda mükâfatlandırılmanın kesin olduğu bir şeydir. 1 Haftada 5 kilo, 10 kilo, 15 kilo vermek diye ne bir diyet olur ne de diyet listesi. Hızlı zayıflamak her zaman zararlıdır. Kilo vereceğim diye sağlığınızdan olmak istemezsiniz. Kısa süreçlerde fazla kilo vermek en sonunda bir çok hastalığa davet çıkaracaktır. Zayıflamak istiyorsanız ilk olarak sabahları 1litre kadar suyu kaynatıp her gün içeceksiniz. Bunu düzenli olarak yapacaksınız. Öğünlerden, ya da bir şey yemeden hemen 10 dakika önce su içeceksiniz. Yemeklerden önce içtiğiniz bu sular gıdaların kiloya dönüşmeden yakılmasını sağlayacaktır. Öğünlerden önce alacağınız bu suyun soğuk olmasına özen gösterirseniz vücut bu suyun ısısını aşağı çekebilmek için fazladan enerji yakacaktır. Enerji kaybı size kilo vermek gibi dönüş sağlayacaktır. Ödeminizin boşaltılması da zayıflamak için önemli bir alandır. Zayıflatan bitkilerin başında maydanoz gelir. Bunun için maydanozun saplarını hiçbir işlem yapmadan yiyebilirsiniz.

Etiketler:

Bitkisel Makyaj Temizleme

Makyaj kimyasal maddelerden oluştuğu için mutlaka iyi temizlenmesi gerekir. Özellikle kirpiklerimiz rimelli olduğu taktirde gece uyuyup sabah uyandığınızda kirpik bölgenizde çapak görebilirsiniz. Makyajın kimyası gereği cildimize zarar vermektedir. Mutlaka nemli bir pamuğa bir damla madem yağı koyup kirpiklerinizi silin.

Bitkisel Makyaj Temizleme
Bir salatalığı rendeleyin
Bitkisel Makyaj Temizleme500gr süt ile hafif kaynatın.
Kaynattıktan sonra süzgeçten geçirin içerisine
1 tatlı kaşığı badem yağı karıştırın.

Bu formül ile hergün makyaj sonrası cildinizi temizleyebilirsiniz. Bu karışımı buzdolabınızda muhafaza edebilirsiniz.

Bitkisel Makyaj Toniği
İllaki toniğinizin olmasını istiyorsanız işte tonik reçetemiz.
Yine 500gr kaynar suyun içine.
• Bir tutam hatmi çiçeği
• Bir tutam lavanta
• Bir kapak ölçeğinde alkol veya gül suyu
• Ada çayı

Bunu yine buzdolabınızda muhafaza edebilirsiniz. En fazla 1 hafta muhafaza etmeniz önerilir.

Etiketler: ,

Suna Dumankaya Sivilce Giderici Doğal Losyon

Suna Dumankaya’nın Derya Baykal’ın programında sunduğu sivilce giderici bitkisel doğal losyon ;

Malzemeler:

• 1 adet salatalık
• Saf alkol

Hazırlanışı: 1 adet salatalığı küp küp doğrayarak 1 kavanozun içine koyduktan sonra üzerine çıkacak kadar saf alkol (eczanelerden temin edilebilir) doldurun. Serin bir yerde veya buzdolabında 3 hafta bekletin. 3 hafta sonra süzerek bir şişede serin yerde muhafaza edin.

Sivilceleri gidermek için elde ettiğiniz bu losyonu önceden temizlediğiniz cildinize pamukla sürün.

Etiketler: , , ,

Derya Baykal’dan Çam Kabuğu Ekstresi

Sürekli zinde ve güzel görünmek isteyen bayanlar için yıllara meydan okuyan bir güzelliğe sahip olan Derya Baykal‘ın cildin esnekliğini ve canlılığını artıran özel çam kabuğu esktresi tarifi ;
Fransa’da böcek ilaçlarından ve gübreden arındırılmış bir bölge olan ‘Landes de Gascogne’de bulunan bir deniz çam ağacının kabuğundan elde edilen organik ekstre yaşlanmaktan korkanların hizmetine sunuldu.
‘Evelle’ isimli bu gıda takviyesi saç, tırnak ve cilt derken kadınların yanı sıra erkeklerin de tepeden tırnağa gençliğini korumalarını sağlamakta.
Bu özel ekstre, cilt üstüne sürülerek de uygulanıyor ancak bu şekilde emilimin çok etkili olmadığı ortaya çıkmış. Ağız yolu ile alındığı zaman vücut tarafından tam anlamı ile emildiği için çok daha iyi tesir ettiği keşfedildiğinde de hap şekline getirilmiş.
Bu özel ekstrenin nimetlerinden faydalanan kişilerin başında ünlü tiyatrocu Derya Baykal geliyor. Çam kabuğu ekstresini kullandığından beri cildinin daha esnek ve yumuşak, saçlarının daha sağlıklı, tırnaklarının ise daha güçlü olduğunu ifade eden Baykal, bu değişimin çevresindeki kişiler tarafından da farkedilmesinin keyfini yaşıyor.
ÖNCE İNSAN KENDİNİ SEVMELİ
Yıllara meydan okuyan güzelliği ile görenlere parmak ısırtan Derya Baykal, “Öncelikle insan kendini sevmeli, pozitif olmalı, ruhuna ve bedenini iyi bakmalı, sağlıklı beslenmeli ve spor yapmalıdır” diyerek güzellik sırlarını da şöyle anlatıyor:
“Mutlaka her sabah bir nar yerim. Artık nar suyu popüler! Ama kaşık kaşık yenmesi taraftarıyım!” diyor. Şeker hastalığı nedeniyle yediklerine çok dikkat ettiğini anlatan Derya Baykal, sofrasından sebze ve meyveleri eksik etmiyor ve bol su içiyor; “Mümkünse sigara içilen ortamlarda bile bulunulmamalı” diyerek sigara uyarısında bulunmayı da ihmal etmiyor.
Günlük hayatta makyajdan uzak duran Baykal, her gün canlı yayına çıktığından ağır televizyon makyajı yapmak zorunda olduğunu üzülerek söylüyor. Fazla makyaj yapmanın cildi çok yıprattığını ifade eden Baykal, “Günlük hayatta çok az allık ve rimel sürmek bana göre yeterli.
Önemli olan cildin temiz ve canlı görünmesi. Kimseye çok fazla makyaj yapmasını tavsiye etmiyorum. Cilt nefes almalı. Asla makyajla yatmamak gerekiyor” diyor.

Etiketler: ,

Suna Dumankaya Özel Yüz Toparlayıcı Kü

Suna Dumankaya‘nın Derya Baykal‘ın tv programı olan Deryalı Günler’de Yüzü toparlayıp gerginleştiren, cildi tazeleyen, kırışıklıkları ve lekeleri gideren doğal maske tarifini açıkladı , işte o tarif :

Malzemeler:

• 1 çorba kaşığı ezilmiş yaban mersini
• 2 çorba kaşığı beyaz kil
• 1 çorba kaşığı soya yağı
• 1 çorba kaşığı bal

Hazırlanışı: Malzemelerin tamamını bir kabın içinde iyice karıştırdıktan sonra önceden temizlenmiş cildinize maske şeklinde uygulayın.

25 dakika etki etmesini bekledikten sonra önce sıcak su ile hafifçe ıslatığınız havlu ile cildinizi temizledikten sonra ılık su ile yıkayın. Daha sonra soğuk su ile yıkayın.

Etiketler: , ,

Burun Tıkanıklığı Tedavisi

Burun tıkanıklığı genel de bir rahatsızlık olmayıp rahatsızlıkla gelebilecek problemdir. Burun tıkanıklığı durumunda kişi nefes almakta sorun yaşamaktadır. Burunu tıkanan hasta ağzından solunum yapmak zorunda kaldığından sonucunda çeşitli rahatsızlıklara davetiye çıkartabiliyor. Bol bol su içmeniz burundaki tıkanıklık için yararlı olacaktır. Bununla beraber imkan varsa deniz suyundan bir kaç damla buruna damlatılması burundaki bronşlarınızın akmasına ve rahatlamanızı sağlayacaktır. Bu karışımı evde sizde yapabilirsiniz ancak imkan varsa deniz suyu ile tedaviyi gerçekleştirmeniz önerilir. Sizlerle bir kaç bitkisel tedavi yöntemi paylaşacağız. Burun tıkanıklığına bitkisel çözüm olarak gördüğümüz bitkiler şunlardır;
  • Birer tutam ısırgan, ebegümeci, koniyi demleyin. Sonrasında bal ve limon karıştırarak için.
  • Bir çay bardağına doldurduğunuz suya tuz atın. Karıştırıp bu tuzun çözünmesini sağlayın, çözünmesini sağlamak için suyu kesinlikle sıcak olarak kullanmayın. Su oda sıcaklığında olmalıdır. Suyun içerisinde tuz da çözündükten sonra burnunuza bir kaç damla damlatın.

Etiketler:

Öksürük İçin Bitkisel Tedavi

Öksürük bir hastalık değildir ancak şiddetini arttırdıkça rahatsızlık vermeye başlar. Sıcak sıvıların öksürük tedavisinde kullanılması etkilidir ancak bu sıcak sıvılar (sıcak su, çorba vs) kesin bir çözüm getirmez. Öksürüğün nedenlerini bir çok sebep gösterebiliriz. Bunlardan en önemlisi fazla sigara tüketimidir. Öksürüğünüzü kesmek istiyorsanız ilk olarak sigara kullanımınızı azaltmak zorundasınız. Sık sık öksürmüyorsanız sıcak sıvılar içerek bunu giderebilirsiniz. Ancak bu durum bir rahatsızlık boyutuna ulaştıysa az sonra size aşağıda bahsedeceğimiz bitkisel tedavileri uygulayabilirsiniz.
Meyan Kökü : Bu bitki öksürük kesicidir. Ayrıca balgam sökücü özelliğide vardır.
Andız Kökü : Şiddetli öksürüklerinizi kesmek için bu bitkiyi kullanabilirsiniz.

Etiketler:

Cilt Gözeneklerini Besleyici Maske

Cilt Gözeneklerini Besleyici Maske başlığı ile oluşturmuş olduğumuz bu yazımızdada gene bitkisel sağlık uzmanımızın bitkiler yardımı ile oluşturmuş olduğu bitkisel sağlık yöntemi hakkında bilgi edineceğiz.Cilt Maskeleri kategorisinde bulunan Cilt Gözeneklerini Besleyici Maske yazımıza yorum yazarak katılımlarınızı bekliyoruz..İşte sağlık detaylar ;


cilt2+%2813%29 Cilt Gözeneklerini Besleyici MaskeKabuklarını soyduğunuz iki elmayı dilimleyerek kekik suyunda pişirdikten sonra ezerek lapa haline getirin.

Hazırladığınız lapaya bir fincan karpuz suyu, bir tatlı kaşığı tarçın, bir çorba kaşığı yoğurtlu kaymak ilâve edin.

Krem kıvamına gelene kadar yulaf unu serperek yoğurun. Elde edilen elmalı kremi ateşte ısıtarak yüzünüze sürün.

Hazırladığınız elmalı krem, yüzünüzde oluşan yağ beneklerini izale ederken aynı zamanda, teninizdeki gözenekleri de besler.

Etiketler:

Greyfurt İle Doğal Yoldan Cilt Bakımı

Greyfurt İle Doğal Yoldan Cilt Bakımı başlığı ile oluşturmuş olduğumuz bu yazımızdada gene bitkisel sağlık uzmanımızın bitkiler yardımı ile oluşturmuş olduğu bitkisel sağlık yöntemi hakkında bilgi edineceğiz.Cilt Bakımı kategorisinde bulunan Greyfurt İle Doğal Yoldan Cilt Bakımı yazımıza yorum yazarak katılımlarınızı bekliyoruz..İşte sağlık detaylar ;


greyfurt Greyfurt İle Doğal Yoldan Cilt Bakımı

Greyfurt içeriğinde bulunan A, B grubu ve C vitaminleri ile cilde antioksidan etkisi yapıyor. Aynen bir ilaç gibi kılcal damarlardaki kanı hızlandırarak damarları hastalıklardan koruyor.

Cildin direncini artırarak zararlı dış etkenlere karşı siper görevini üstleniyor. Hasarlı serbest radikalleri onararak hücreleri yeniliyor.

Yüksek orandaki mineralleri ile cildi adeta yeniden yapılandırarak ışıltılı bir görünüme kavuşturuyor. Cilde gençlik aşısı kadar etkili greyfurtu her gün yiyin ya da ara öğünlerde suyunu için.
* Cildi besleyici ve tazeleyici bir maske için: Yarım greyfurt suyu, 1 çay kaşığı zeytinyağı, 1 yumurta akı ve 3 çorba kaşığı pirinç ununu krem kıvamında iyice karıştırıp yüz ve boynunuza sürün. 10 dakika bekletip durulayın.

Etiketler:

Ebru Şallıdan Hamileler için Leke Maskesi

Ebru Şallıdan Hamileler için Leke Maskesi başlığı ile oluşturmuş olduğumuz bu yazımızdada gene bitkisel sağlık uzmanımızın bitkiler yardımı ile oluşturmuş olduğu bitkisel sağlık yöntemi hakkında bilgi edineceğiz.Cilt Maskeleri kategorisinde bulunan Ebru Şallıdan Hamileler için Leke Maskesi yazımıza yorum yazarak katılımlarınızı bekliyoruz..İşte sağlık detaylar ;


Ebru Şallıdan Hamileler için Leke Maskesi Ebru Şallı’dan hamileler için leke maskesi tarifi


Malzemeler:

1 kaşık taze sıkılmış limon suyu
4 tane çatalla ezilmiş çilek

Uygulama: Bu iki karışımı önceden temizlediğiniz cildinize sürerek yaklaşık 20 dakika bekleyin. Ardından yüzünüzü lık su ile yıkayın.

Bu maske yüzünüze olduğu gibi ellerinize de uygulayabilirsiniz.

Etiketler: , ,

Soya ile Ağız Çevresindeki Kırışıklara Son

Soya ile Ağız Çevresindeki Kırışıklara Son başlığı ile oluşturmuş olduğumuz bu yazımızdada gene bitkisel sağlık uzmanımızın bitkiler yardımı ile oluşturmuş olduğu bitkisel sağlık yöntemi hakkında bilgi edineceğiz.Cilt Bakımı kategorisinde bulunan Soya ile Ağız Çevresindeki Kırışıklara Son yazımıza yorum yazarak katılımlarınızı bekliyoruz..İşte sağlık detaylar ;


dudak+lekeleri Soya ile Ağız Çevresindeki Kırışıklara SonYüzünüzde burun çevresinde başlayarak ağız bölgesinde biten bir çizginin oluşmasını istemiyorsanız, doğal maddeler ve masaj ile kolayca önleminizi alabilirsiniz. Bunun için, bol bol soya ürünleri tüketin.

Çünkü bu ürünler, flavonoit olarak adlandırılan hücre koruyucu maddeler içerirler.

Bu maddeler aynı zamanda bazı bakım kremlerinde de bulunuyor. Flavonoit içeren kremleri problemli bölgelerin üzerine sürüp, 5 dakika kadar parmak uçlarınızla dairesel hareketlerle masaj yapın.

Her gün kullandığınız takdirde, 2 hafta içerisinde etkili bir sonuç almanız mümkün olacak.

Etiketler: ,

Zayıflamak İçin Mısır Püskülü, Kiraz Sapı ve Isırgan çayları

Hemen hemen tüm kadınların ortak derdi zayıflayarak bir an önce forma girmek. Kilo vermenin ucuz ve basit bir yolu ise gündemde olan şifalı bitkilerden yararlanmak. Ancak şunu unutmamak gerekir ki fazla kiloların hepsi yağ değil,bir kısmı da su yani ödemdir. İşte vücudumuzda tutulan ödemin atılması ve zayıflamanıza katkıda bulunacak şifalı bitkiler ve etkileri.




Mısır püskülü


Dişi çiçeklerden alınan mısır püsküllerinin gölgede kurutulmasıyla hazırlanır. Mısır püskülleri mısırın en şifalı yeridir. İidrar söktürücü özelliği de vardır. Zayıflama amacıyla yüzyıllardır kullanılmaktadır.

Mısır püskülü çayı : Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış mısır püskülünü bir su bardağı kaynar suda 5 dakika kadar demleyin, günde 3 kere yemeklerden 1 saat önce için.

Kiraz sapı


Kiraz ve vişnenin gölgede kurutulan sapları hem idrar söktürücü hem de ödem çözücü özelliğe sahiptir. Küçük boydaki idrar yolu taşlarının ve kumlarının düşürülmesine de yardımcı olur.

Kiraz sapı çayı:Yarım litre kaynar suya 30 gr kiraz sapı eklenip 10 dakika kadar demlenmesi beklenir ve günde 3 fincan aç karnına içilir. Özellikle menopoz dönemindeki kadınların şikayetlerine de çok faydalıdır

Isırgan yaprağı

Isırgan yaprağı yüksek miktarda potasyum, C vitamini, demir ve kalsiyum içerir ki, bu vitamin ve elementlerin hepsi de böbrekleri çalıştırır. Metabolizmayı dengeleyici özellikleri de vardır.Isırgan yaprağı kuvvetli bir antioksidandır.Uygun dozlarda bilinen hiçbir yan etkisi yoktur.

Isırgan çayı:1 tatlı kaşığı kuru yaprağı 1 su bardağı kaynar suda 3-5 dakika demlendirip günde 2 kez içebilirsiniz.

Taze ısırgan yapraklarını yıkayıp ayıkladıktan sonra üzerini elma sirkesi, limon suyu ve nar ekşisi ile soslandırarak yediğinizde de aynı etkiyi yapar."

Etiketler: ,

Zayıflamak İçin Bitki Çayları Tarifi


"zayıflamak için bitki çayları tarifi

Zayıflatıcı bitki çayları tarifleri :
1-MATE ÇAYI: Kan dolaşımını hızlandırıcı kafein sayesinde daha fazla enerji harcanmasını sağlıyor. İçindeki C vitamini ile bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

Yapılışı: Bardak başına bir tatlı kaşığı konularak sıcak su ile 5-6 dk demlendirilir.

2-OOLONG ÇAYI: Yağların yakılmasını hızlandırıyor ve vücutta yağ depolanmasını sağlayan enzimlerin salgılanmasını yavaşlatıyor.

Yapılışı: Bardak başına bir tatlı kaşığı konularak sıcak su ile 2-3 dk demlendirilir.

3-KAYIN AĞACI YAPRAĞI ÇAYI: İçerdiği etken maddeler, vücuttaki fazla suyun ve zararlı maddelerin atılmasını kolaylaştırıyor.

Yapılışı: Bardak başına bir tatlı kaşığı konur ve üzerine sıcak su eklenerek 10-15 dk demlenmeye bırakılır.

4-LİMON OTU ÇAYI: Yağların yakılmasını kolaylaştırıyor, içerdiği A vitamini sayesinde cildi güzelleştiriyor. Bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor.

Yapılışı: Bardak başına bir tatlı kaşığı konur ve sıcak su ile 3-5 dk dinlendirilmeye bırakılır.

5-YEŞİL ÇAY: Vücuttaki yağın yakılmasını hızlandırır, bağırsaktan dokulara yağ emilimini azaltır. Kanser riskini düşürücü etkisi vardır.

Yapılışı: Bir demlik çay yapmak için bir tatlı kaşığı yeterlidir. Sıcak suyu döktükten sonra 5 dk demlenmesi gerekir.

6-CİVANPERÇEMİ ÇAYI: Sindirimi hızlandırıcı etkisiyle iyi bir yağ yakıcıdır. İçerdiği yağlar sayesinde gaz spazmı ağrılarını da hafifletir.

Yapılışı: Bardak başına 1-2 tatlı kaşığı konur ve sıcak su ile 5-10 dk dinlendirilmeye bırakılır.

7-ISIRGAN OTU ÇAYI: Fazla suyun vücuttan atılmasını sağlayarak kilo verdiriyor. Kanserden koruyucu etkisi vardır.

Yapılışı: Bardak başına iki tatlı kaşığı konularak kaynatılır, 10 dk bekletildikten sonra içilir.

8- AYNISEFA ÇAYI: Dolaşım sistemini uyarıcı, kan ve vücudu zararlı yağlardan temizleyici özelliğe sahiptir. Terletici ve idrar söktürücü de olması, vücutta şişkinlik yapan fazla suyun atılmasına yardımcı olur.

Yapılışı: Bir çay kaşığı aynısefanın üzerine iki bardak kaynar su ilave edilerek 5 dk demlenmeye bırakılır.

9-ZENCEFİLLİ KARIŞIM ÇAYI: Bağırsakları çalıştırır ve yiyeceklerin sindirilmesini hızlandırarak sindirimi kolaylaştırır.

Yapılışı: 1 kabuk tarçın, 4-5 kakule tanesi,1 kök zencefil,2 karanfil tanesi ve bir fiske karabiberi karıştırın. 5 bardak suya 2 yemek kaşığı çay katın ve 10-20 dk hafif ateşte kaynatın. 10-15 dk. Beklettikten sonra süzgeçten geçirin.

10-KEKİK ÇAYI: Vücut yağlarını erittiği ve damar tıkanıklarını önlendiği biliniyor. Kan dolaşımını uyarıcı etkisi vardır.

Yapılışı: 1-2 çay kaşığı kekik, 1 bardak kaynar suyla demlenir.7-8 dk sonra süzülüp içilebilir.

NOT: Bitki çayları her ne kadar zayıflamaya yardımcı olsa da, çok uzun süreli kullanımlarda bağırsaklar üzerinde olumsuz etkileri olduğu gözlenmiştir. Bu yüzden dikkatli tüketilmelidir.
"

Etiketler: ,

Türkiye’De Sosyal Psikolojinin Gelişmesi

"Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de sosyal psikolojinin kökenlerini psikoloji ve sosyolojide bulabilirsiniz. Bundan ötürü, bu akademik çalışma alanlarının kurumsal tarihçesini kısaca gözden geçirmekte yarar vardır.

İstanbul’da Psikolojinin Başlaması

Birand, Toğrol (1956) psikolojinin İstanbul Üniversitesinde ilk defa 1. Dünya Savaşı yıllarında ortaya çıktığını belirtmiştir. Bu başlangıç, İstanbul Üniversitesinde bir reform sonucu misafir Alman profesörlerin çalışmaları ile oluşmuştur. Bu devrede Binet Zeka Testi Amerika’daki 1916 basımından bir yıl önce 1915′te Türkçe olarak basılmıştır (Tan,1972)

Savaşın bitiminden sonra, psikoloji İstanbul Üniversitesinde Mustafa Şekip Tunç yönetiminde felsefenin bir parçası olarak devam etmiştir. Bu devrede psikolojinin folklor ve edebiyatla da ilişkili olduğunu görüyoruz. Gene bu devrede psikoloji bir ders olarak öğretmen okullarına ve liselerine girmiş ve Tan’ın (1972) belirttiği gibi çocuk psikolojisi konusunda bir ders kitabı basılmıştır.

Bu ilk gelişmeler psikolojinin bir akademik çalışma alanı olarak başlangıcını belirlemekle beraber, bu devrede sosyal psikolojiye genel psikolojinin bir alt dalı olarak bile rastlamıyoruz.

1933 yılında İstanbul Üniversitesi yeniden düzenlenmiş ve bu tarihten sonra çeşitli ihtisas alanlarında Alman profesörler gene bu üniversiteye gelmişlerdir. Bunlardan Wilhelm Peters 1943′te gelecek pedagoji ve deneysel psikoloji kürsülerini içeren Pedagoji Enstitüsü ile ilk psikoloji laboratuvarını kurmuştur. Bu devrede Mümtaz Turhan da Almanya’da doktorasını tamamlayarak Deneysel Psikoloji Kürsüsüne katılmıştır. Aynı sürede Genel Psikoloji, Esat pedagoji, deneysel ve genel psikoloji kürsüleri birbirlerinden ayrılarak ayrı birimler olarak çalışmalarını günümüze kadar sürdürmüşlerdir.

1950′lere kadar olan devrede de İstanbul Üniversitesinde sosyal psikolojiye bir çalışma alanı olarak rastlamıyoruz. Ancak Siyavuşgil, Tunç ve Peters’in folklor, psikoloji ve antropolojinin ilişkilerini içeren yazıları, kültürel psikoloji diyebileceğimiz bir yaklaşıma öncü olmuştur. Bu yaklaşım, 1940′ların sonunda Mümtaz Turhan’ın Türkiye’deki bazı göçmen grupların kültürleşmesi incelemelerinde de görülmektedir. Bu incelemeler Kültür Değişmeleri adı altında basılmıştır. (1951)

Ankara’da Sosyal Psikolojinin Gelişmesi

Ankara’da psikoloji ve sosyal psikoloji iki merkezde gelişmiştir: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi ve Gazi Eğitim Enstitüsünde ders vermiş olması belirtilmeye değerdir.

Bugün dünyanın ileri gelen sosyal psikologlarından biri olan Muzaffer Şerif’te bu devrede Columbia Üniversitesinden doktorasını alıp önce Gazi Eğitim Enstitüsünde sonra da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde ders vermiştir. Muzaffer Şerif aynı zamanda Türkiye’de ilk defa gerçek anlamda sosyal psikolojik bir araştırmayı da gerçekleştirmiştir.

Şerif’in kavramlaştırmaları öğrencilerinin ve daha sonra araştırmalar yapan sosyal bilimcilerin sosyolojik ve sosyal psikolojik çalışmalarını etkilemiştir. Özellikle köy sosyolojisi ve sosyal değişme konularında daha sonra yapılan bazı araştırmalarda Şerif’in ilk defa kullandığı bazı kavramlara yer verildiğini görüyoruz (Örneğin; Mübeccel Kıray, 1964; İbrahim Yasa, 1955; 1969, Fatma Başaran, 1967).

1945′te Şerif ve Ankara Üniversitesinde ders vermekte olan ABD’de eğitim görmüş, araştırmaya yönelik diğer bazı sosyal bilimciler Türkiye’den ayrılınca Ankara Üniversitesindeki sosyal bilim ve bu arada sosyal psikoloji faaliyetleri uzunca bir zaman için durmuştur. Bu devrede Birleşik Felsefe-Psikoloji Sosyoloji Kürsüsü ziyaretçi Amerikalı profesörler tarafından yönetilmiştir.

1950′den Sonraki Devre

1950′lerin sonları ve özellikle 1960′larda sosyal psikoloji Türkiye’de gelişmeye başlamıştır. Bu gelişme hem kurumsal düzeyde hem de araştırmalar ve araştırmacılar düzeyinde görülmüştür.

Bu devredeki iki önemli kurumsal oluşum Ankara’da Orta Doğu Teknik Üniversitesiyle Hacettepe Üniversitesinin kuruluşudur. Her iki üniversiteye de yurt dışında, özellikle ABD’de eğitim görmüş genç sosyal bilimciler girmiş ve her iki üniversitede de sosyal psikoloji dersleri verilmeye başlanmıştır. ODTÜ’de sosyal psikoloji faaliyeti Sosyal Bilimler Bölümü içinde; Hacettepe’de ise Psikoloji Bölümü içinde oluşmuştur. Ankara Üniversitesi Dil – Tarih ve Coğrafya Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Sosyal Hizmetler Akademisi ve Siyasal Bilgiler Fakültesine bağlı Basın-Yayın Yüksek Okulu gibi öğrenim kurumlarında da sosyal psikoloji derslerinin verilmesiyle Ankara’nın sosyal psikoloji için bir merkez durumuna geldiğini görüyoruz.

Özellikle 1960′larda sosyal psikolojik araştırmalarda sayı bakımından artma ve konular bakımından çeşitlenme görülmektedir. Bu araştırmalar genellikle araştırıcı-betimleyici nitelikle olmakla beraber bazı kuramsal yaklaşımlar şu genel konuları kapsamaktadır: Yetkecilik (otoriteryenizm), bağımlılık ve başarı güdüsü ile özellikle kırsal araştırmalarda genel bir sosyal değişmenin kavramsal çerçevesi.

1970′lerdeki Gelişmeler

Türkiye’de sosyal psikolojinin gelişmesi 1970′lerin yarısında hızlanmıştır. Bu devrede yeni bir kurumsal gelişme, İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesinin kurulması ve 1974′te bu üniversitede sosyal psikoloji, psikoloji ve siyasal bilim programları ortak olarak yer almaktadır.

Gerek Boğaziçi Üniversitesinde gerek diğerlerinde sosyal psikolojik araştırmalar, 1970′lerde hem sayı hem de kuramsal-yöntemsel yaklaşım bakımından hızlı bir gelişme göstermiştir. Bu araştırmaların genel çizgilerini şimdiden çizebilmek biraz güç olmakla beraber bu araştırmalarda kuram geliştirilmesine ve hipotez sınamasına bundan öncekilerden genellikle daha fazla önem verildiği söylenebilir. 1960′lardaki araştırmalarda önem kazanan gelişme ve sosyal değişme çerçevesinin 1970′lerde devam ettiğini görüyoruz."

Etiketler:

Zahmetsiz Peeling Tarifi Derya Baykal Programından

"Show tv de hafta içi hergün yayınlanan programında bir çok faydalı bilgi ve tarifler veren Derya Baykal,
bu defa peeling nasıl yapılır ve zahmetsiz peeling ayrıntıları ile kadınlara yardımcı oluyor…

Peeling için gerekli malzemeler:

3 yemek kaşığı yağsız süttozu
1 yemek kaşığı bal
Uygulama: Süt tozu ile balı bir kabın içinde karıştırın. daha  sonra ılık su ile ıslattığınız yüzünüze masaj yaparak sürün. Yüzünüzden en az 15 saniye ovarak çıkartın sonra ılık su ile yıkayın.

Eğer cildinizin kuru olduğunu hissederseniz hafif bir nemlendirici sürün."

Etiketler: